Cehennemsuça teşvikli sürekli hata yapmaya meyilli bir ruh var içimde taşıyabileceğimi bildiğim ama nedense sürekli taşırıp döktüğüm bir kova su gibiyken hayat yürüyemem ancak kaldırımlara saçılıp can veribilirim günahlarımın kamburu sırtımda sevap dedigin ufak tefek şeyler ise sıkışmış aralara bir küfür gibi severken kendimi aynada diyemiyorum üzülme bu kışlarda elbet çıkar bir gün bahara unutmak en büyük lütfu olur mu bir insanın ya da tane tane biriktirdiğin anılar arasından her gece birini kurban etmek bir kazık gibi saplanınca keşkeler alnına ölümüne susamış gibi pervasızca dua edermiş insan meğer Tanrı’ya yine bir şey değişmedi bak anlaşılan bu gecede saçlarımı alevlerle tarayıp aynadaki aksimi küfürlü masallarla uyutacağım ve o son keşkeyi kalbime saplayıp bu gecede cehenneme gitmek için bir sebep daha yaratacağım Işte bu yüzden durma ey yolcu sakın durma bu han sana göre değil cehennemden önceki son duraktır bu kalbim durma burası ancak ölümüne susamış aptalların geleceği bir yerdir... |
durma ey yolcu
sakın durma bu han sana göre değil
iki güçlü ifade.
çağrışımları gönderdiği metinler, şiirler ve seslenişler zengin.
şiirin içine girmek kadar içinden çıkmak da mesele...
kaleminize sağlık.