BANA ŞİİRLER YAZANA...
Bir ırmak boyunda nazlanarak süzelen sevdanadır bu şiir...
Teninin solgun beyazlığına, Ellerinin tüy soluklu, öksüz ve kırılgan dokunuşlarına... Bu şiir sana ve teması "SEN" olan her romanadır... Keşmekeş, naif ve anarşist sevdana... Yüzünün coğrafyasını gizleyen kirli sakalına, Biraz da mahçup ve süzgün bakışlarına... Ama sana ait her kalıba girer vuslatı unutmuş aşk... Aşk sana vurgundur; sen ise aşkın kimliksizliğine, Yani bu şiir aşkadır biraz da... Köhne bir yüreğin içinde debelenen şefkate muhtaç zavallı aşka... (Kİ KÖHNELİK BEYİN HÜCRELERİMİZDEDİR ASLINDA...) Esaret altında kalmış her yaralı hayvanın acınası çırpınışınadır bu şiir... Ki esaret deyince aklıma bizzat "kendim " geldim... Kirpiğinin her bir teline tutunmuş, Zindan sevdanda gün ışımasını hayal eden Mahkum,esir, yapayalnız ve kimsesiz ben... Bu şiir bir zindanın rutubetli ve soğuk duvarlarına yazılmıştır... Adını kazıdığım her duvar çentiğine; Çetele tutulan her flu kağıda biraz da... Ki o kağıtlarda gizlidir yüzünün her hücresinin yorumu... Yani bu şiir yüzünün bendeki silUetine yazılmıştır biraz da; Dokusunda dokunamamanın verdiği her bir iç çekiş ve her serzenişe, ÇEHRENDEKİ İKLİMDE SAKLI ILIK BİR ÇARESİZLİĞE... Bu şiir kimsesizliğin verdiği ezici sükunete yazılmıştır... Ve her kimsesizlik senin yokluğun demektir aslında lügatımda... Yorumsuz ve despot haykırışlara, Kanayan bir yaraya, Ve 0 rh - kan bulunamadığı için ölmek üzere olan bir yaralıya... Bu şiir yitirilmiş her umudadır biraz da... Galibi ve mağlubu belli olmayan her savaşa; Ki bu savaş, aşk denen aktif yanardağın diğer tanımıdır aslında... Bir cehennemin sonsuz boşluğuna, Acıya, kavgaya,yalnızlığa,yarsızlığa, ve seni yaralayan her bir hoyrat bakışa... BEN UYURKEN SOL YANIMIN ÜSTÜNE YATAMAZDIM HİÇ... ANLIYORUM ŞİMDİ... SIRF ORADAKİ SEN İNCİNME DİYEYMİŞ... DOLAYISIYLA BU ŞİİR SOL YANIMA YAZILMIŞTIR BİRAZ DA... (01/07/2008- ANKARA) (A-Y) |