Mevki virajında
denizler kupkuru
ırmaklar toz bulut su yine de akıyor fikirler nasır tutmuş ayaklar çatlak pankartlar birer tanrı yüzler mimiksiz insan yük taşımaktan bezmiş bir tasarım hürriyet hür ve korkak bir cambaz maskeler ardında şehrin kuytu loşluğunda gölgeler binlerce siluet antik meslek erbabı kadın kıvrımları çatlayacak bacaklarını kavrayan kumaş rüzgârda dalgalanırken edebiyat kör bir dilenci kelimelerin ahengi kıt sanal gerçeklikte gizlenmiş gösterilen ve gösteren maratonda yarışıyor ıslık gibi bağıra çağıra zıplayan ok karaya sıçrarken açılış açılan kapı ardına kadar mehtap doluyor deniz soluyor boğazlar gümbür gümbür kanal düz bir çizgi bir şehir baronu gürlüyor gerçekleri kendine saklıyor antik kent virane virajında keskin ve burjuvazi hitabında |