Otobiyografi
sen ve ben
kitapların raflarda toz tutması gibiyiz ilk fırsata cılız bir rüzgarda toz konçertosuna dönüşüyoruz ve tartışıyoruz sohbet adabına uygun ve ayetlere dikkat ederek… ! yaratıcı bizi affetsin! yaşamla alakalı soyut ve somut fikirleri tartışırken eğer ben daha somut olursam sadece sevişmek hakkında konuş diyorsun ve bunu bir tek sen biliyorsun bu kaybolmuş bir rüyamız aramızda kalsın sakın kimseler söyleme zincirleri üzerine çekme ilkellik içinde taş devrimle duyguları örüyoruz bu güncel ahlaka bile zıt biliyorum sus ve sus tüm sözlerimiz epikuros’la ve dört kitapla çelişiyor evet romantik değiliz yasaklıyız aşka dair belki de vandallık var sevişmelerimizde ve sohbetlerimizde geceyi gündüzü tüm zamanı kenara koyuyoruz karanlıkta ara sokaklarda gezme mi istiyorsun yarayla dövmeli vücudum yılların kıvrımlarında izini sürerken ve sana hiçlik muamelesi yapıyorum ve sen bunu seviyorsun dalgaların kıyıya çarpmasını ve bir çok buna benzer fikirleri de sabaha doğru nefes nefese üstümüze düşen ay ışığı keşke michelangelo bizi böyle resmedebilseydi… biliyorsun çağdaş resim makinelerine karşıyız hümanist ve doğa sever kişiliğimize aykırı ya evet geceleri sarhoş dans ediyoruz ben sen ve özgür hayallerimiz ta ki zincirlerimizi hatırlayana dek ve dönüyoruz günahsız bedenlerimize ayet okuyarak ve defalarca yıkanarak siliyoruz gecenin kirini ve pasını bulaşık tellerine ovarak zira bize böyle öğretildi… |