İSTANBUL SENİ (22)
Hissederim
acısını doğumun, duyarım filizin toprağı yarışını-çatlamasını tohumun, görürüm Şah-Mat’ı beynimin minik karelerinde, öperim bükemediğm bileği ’Mundar’ demeden de, yenilmek bile sende bir şereftir İstanbul. Düşünürüm; " Neyi, kime, nasıl, niçin?" diye, düzmeden önce kafiye-ritim-hece, kelimelerle hesaplaşarak sana yazmak-sende yaşamak bir şiirdir İstanbul. Ne Cemaat’ten ordu kurar, ne Gubbe’ye miğfer diye bakar, nede minareye süngü takarım.(*) Takmam çelme-kazmam kuyu, koymam rakip ayakları altına karpuz kabuğu, adıma konmuş stadım da yok, değilimki futbolcu. Çekerim 70’imde yarısı sende-yarısı sılada garip bir sevda, oğlumada dükkan açmam-kayırmam onu, oğlum kadar severim ben seni İstanbul’u. (*) Ziya Gökalp’in ASKER DUASI şiirinden esinlenerek Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın kendi yazdığı ve 12 Aralık 1977’de Siirt’te okuduğu ALLAHU EKBER şiirinden. |