ADINI SEN KOY(Selma Pekşen)-yürüyorum alnımın ak sayfalarında- Şimdi ben; Tasavvuru imgelerde kalmış bir ömrün, Tarihçesini çıkardım donuk bakışlardan. Çocukluğun,doru bir kısrak gibi koştuğu bahçelerde Kurumuş gül dalına, bülbülün figanı kalmış. Ezan seslerinin aydınlattığı arka pencerelerde Köhne bir gölgenin siması kalmış... Şimdi ben; Yakılmış gençliğimin, nankör firavununa Alın terimden, mevsimsiz cemreler düşürdüm. Cesaretinden kopmuş gözlerimin, failsiz yorgunluğuna En beyaz gecelerimi verdim. Hatırlasana; Yüreğinin bam teline dokunmak isterdim. Uzanamadığım zerdali dalları gibiydi gözlerin... Yine de çocukluğumu çıkarıp sandıklardan Kağıttan yapılmış gemiler yüzdürdüm damarlarımda. Ve yine düşün; Unuttuğun yerde kaldım,başlayamadım. Yanık bağırlı türküler demledim sabahlarına, Mahpus damına atılmıştı gözyaşım,ağlayamadım. Şimdi ben; Ayyuka çıkmış hüzünlerin dalgasında, Boy boy ümitler yetiştiriyorum. El aldım Mevlana’dan sema dönüyorum, Yusuf’un düştüğü kuyulara attım bağrımı. Taş olsaydım çatlardım bin yerimden, Eyyub Hazretlerine emanet ettim sabrımı. Hani gittiğin gün; Namlusundan fırlamış, kahpe bir kurşun gibi menzilsizce Saygının ciğerlerine doldurup dumanını son sigaramın, Küfürler savurmuştum kör karanlık geceye. Eski bir barakanın tahta tavanından Salkım saçak tutunan örümcek ağları gibi, Tutunmaya çalışarak,yalnızlığın pamuk ipliğine. Düşünüyorumda; Tam da ortasına gelmişken yaşamışlığımın Ömrün suları çekilip gitmeden med-cezirlerle Aynadaki silüetine bakıp bakıp eskimişliğimin Ayrık otlarını söküyorum yüreğimin. Kan kurutan adam otu gecelerimdeki Kızıl yangınlar sönüyor bir bir Bağrımı tam orta yerinden, Kızılırmak bölüyor buz gibi! Kendime geliyorum yetim çocukların gözlerinde. Meğerse diyorum... Meğerse ben; İsrafil’in sur-a üflediği gün, ol dediğinde dünyaya, Ayakları altından içmişim kevserini cennetin. Mühürlü bir ziyanın aydınlattığı çehresiyle Helalinden ak sütüne doyduğum annenin Gümüş kanatları kuşatmış var oluşumu Can verdiği günden bugün Şimdi ben; Kifayetsiz yarınlarımın,sorgusuz dününü yaşıyorum, Tasavvuru imgelerde kalmış bir ömrün Tarihini yazıyorum. -yürüyorum alnımın ak sayfalarında- SELMA PEKŞEN |
İğne oyası gibi...
İnce ince ele emeği ve göz nuru ile işlenmiş bir eser...
Çokça Saygıyı hakeden bir Anlatım