DÜZEYİ BELİRSİZ SOYUTLAMALAR
Yorgunluktan arda kalan
Kopuk kopuk serüvenler, Ve kimliğini sorgulayamadığımız ağrılar. Ağrılar ki; Yenilmişlik sunağı. Çile dolduruyoruz tüm boş boğazlıklara. Bölünmelerle buluyoruz kendimizi Ve öksüzlük kalıyor elimizde. Sayısız parçalanmışlığın durağı, Belirsiz rüzgâr yolculukları. Doğuşla başlamış Toplanmalar ve toplamalar… İyiyim ben. Nasıl bırakmışsan öyle. Aşkın sihrini yutkunuyorum öylesine.. Uzak bir noktasından tutup. Çerez gülüşler kurutuyorum, Bilgin sarılmalarla. Sarınıp hava durumunu, Çığlığı boğuk kuşlar düşürüyorum seyir defterime. Yine de yüzüme vuruyor yalnızlığımı Biriken kar taneleri. Soyunduğum ilişkilerin engereği yakalıyor. Çekiyor cenderesine ansızın. Sussam.. Şizofren tepkilerimle örtüşeceğim. Sahipsiz kalacak kimliğimin pimi çekilmişliği. Örtmeler,örtüşmeler.. İyiyim. Bildiğin gibi sar zamanı. Utangaç sokulmalarım Zoraki şairliğim.. İyiyim. Bıraktığın gibi çıplak. 10.02.2003 Devrim Ser ÇİNDEMİR |
Soyut estetiği, somut diyalektiğe temellendirmek.
kaleminiz şiire ermiş sizin..