YILKI ATLARI
Kırlarda hırçın esen rüzgârdılar
Kuyrukları dalgalanan bayrak, Toynakları noktalaşan toprak. Yeşillikler arasında Çiçeklerin renkleriydiler. Yelelerini salınan çimenlerden almış, Yıldırımların şahlanışıydılar Gecenin yüzünde. Uzaktan hayran hayran izleyen insan Aldı götürdü yavrusunu bir zaman. Sevdi, sarılıp boynuna. Yem verdi, baktı suyuna. Güçlenmiş bacakları görüp, atladı sırtına. Sırtında eğer, ağzında gemiyle Savaşların hızıydılar, yolların tozu. Uzaklıkların yakını Dağların yankılarıydılar. Boyunlarında hamut Artlarında kara saban, Toprağın verimiydiler, Yüklerin hamalı. Çocuğun maması, Babanın kımızıydılar, steplerde. Motoru buldu insanoğlu. Uzaklıkları verdi motora Yükleri, yolları, dostlukları. Yalnız kaldılar, kırların rüzgârları. Yalnız ve kimsesiz. Şimdi eski bir at arabasında Kimsesizliğin suskunluğunu taşır, Kan bulaştırırlar Kasapların ahlaklarına. Kaçabilenler. Kuyrukları dalgalanan bayrak, Toynakları noktalaşan toprak. İnsansız bölgelerde Hırçın esen rüzgârdırlar. Devrim Ser ÇİNDEMİR 08.04.2009 |
İyi ki sayfanıza uğrayıp bu güzel şiiri okudum.Şair ,artık takibimdesin..
Sevgiler kucak dolusu...