ZAMANINDA
Annesiyle yatan
Bebeği gördü çocuk Bebek sıcaklığını tutmuştu anasının Göğüslerinden hayatı emiyordu. Her soluk alışında Yüzü dolunay, Kaşları küçücük yay. Kıskandı kardeşini çocuk Aralıkta dondurma isteyip ağladı. Çimlerde yuvarlanan çocuğu gördü genç Çimlerin yeşilini sarınıyordu çocuk. Çamurdan pabuçlarını tutamıyordu ayakları. Atladığı her su birikintisini unutup, Daha büyüklerine koşuyordu. Paçalarının tozunu silkti genç, Çocuğu azarladı. Cep telefonundan saate bakıp Uzaklaştı dershane yönünde. Eşini çocuklarını gezmeye çıkarmış adam, Çocuklarından çok etraftaki kızlara bakarken gördü, Bankta oturmuş el ele gençleri. Gençler unutmuşlardı mekânı, Fısıltıyla konuşuyorlar Ve her sözde daha güzel anlaşıyorlardı. Dokunduklarından birbirlerine Ahlaksızlar dedi adam Utanmıyor musunuz, burada aile var. İki yabancı gibi aile olmaktan korkarak Uzaklaştılar farlı yönlere. Bastonunda ağrılarını taşıyan dede Kulağı ezan sesinde, Bir adam gördü ailece eyleme giden. Adamın elinde pankart Gözünde kararlılık. Emeğinin hakkı için mücadele edecek. Eşi ne önde ne arkada Tam da yanı başında, Çocuklar dalgalandırıyor sendika bayraklarını. Yürüdükçe çoğalıyorlar. Bastonlu bakıyor peşlerinden. Bunlar boş işler diyor Biz de yürümüştük zamanında. Ezan okunuyor ardından sela. Devrim Ser ÇİNDEMİR |