GÖNÜL İLE HASBİHAL-(2)
Dinle deli gönül, gel havalanma
Çıkıp yükseklere, düşmesi de var Kırılınca kanat, bak davalanma Ne oldu diyerek, şaşması da var Yeter mi sanırsın, verdiğim çaba Yaptığın çok şeyde, gelmez hesaba Ne gönle sığarsın, ne de bir kaba İltifat duyunca, şişmesi de var Aşkla yoğrulan da, Mevlâ’ya tabi Yelkovan takipte, her an akrebi Taptuk dergâhında, bir Yunus gibi Eren eşiğin de, pişmesi de var Yakalamak çok zor, aşkta visali Vurgun yiyen olur, aşkın timsali Sevdiğin arayan, aşık misali Sevda deryasına, koşması da var Bazen sevdiğini, söylemez lisan Gönüldür her zaman, burada susan Şöyle derin bir oh, çeker ya insan Gönülden sevginin, taşması da var O sevgi uykuyu, böldüğü zaman Tatlı bir huzurla, dolduğu zaman Göz bebeği bile, güldüğü zaman Bir anda yürekten, coşması da var Lüzumsuz vuslata, erince yürek Irmak, okyanusta, sele ne gerek Sararken cananı, hem de gülerek Bir nehrin bendini, aşması da var Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |
Selam ve saygılarımla...