MAKBERİ OLSA OLSA BU ŞİİRİNŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ‘’Gücenik güceniği saçının telinden tanır, demiştim, gözlerimi usulca indirerek suskunluğuna.’’ (Alıntı) Bezirgân başı acılar… Hülasası ömrün, düş bazlı bir kehanet Mavinin tutarı saklı elbette İçindeki yeis ile şereflenen her acılı hecede Koyu gözlerinde gecenin, Yorgun çok yorgun bir tanrı, Benim iniltilerimde Kürediğim mazide saklıydı sefanın da sefaleti Göğe konuşlu mevsim… Lafügüzaf, azizim Şimdi meylettiğim bu intiharı mı süslemeli? Her yandan çarklı gemide Süt liman iskeleye doluşan yanlı martılar. Kefenimde renksizim; Ödemediğim kefaretim ile yüzleştiğim… Kehribar yalnızlık Saf tutulası hazanda Makberi olsa olsa bir imge bu şiirin Bir de düşeş gelen maruzatım Göz ucuyla savurduğum gözyaşı Teması yüreğin elbette sessizlik Bir aşkın da güzergâhı iken bunca şiir. Yakamozlar nasıl ki çapkın bir tufan… Yalnızlıkla sözlendiğim ölüm ön sözlü her methiye… Yoldan çıktıysa şarkılar, Gözden mi çıkacaktı mutluluk ve ilkbahar? Katmanları düş arası; Sevdası yarım ağız bir semazen Göğe konuşlu yüreğin de cinneti Cennet bahçeli her rüyada taşan haznemden Durağan gölgeme kefilim, azizim. Sudan çıkan balık gibiyim ne zamanki sona erse şiirim. Sefası surlarda serili Aşkın külünde yorgun ve meftun bakışlar Cihana akan rahmet ve rehavet Konduğum o kırık dal Kırılgan yüreğimden arda kalan üç beş dize Diz dize geçen yıllarımda safir mabedimle Rüzgâra yenildim ben ansızın Mıntıkamda ne yalan Ne de mıhlandığım ayan beyan Mazur görün beni, canım müridim. Gökten kopan bir parça Yıldız kökenli ismimde Olsa keşke bir tahayyül Düş yorgunu geçmişin tozunu attıran Nice yeis Emsalsiz hüzne diktiğim mintan Sözcüklerim hep benden Hep de yanıp tutuşan yüreğimden Kıvılcımlar saçan sair imge Gözaltlarımda yorgun halkalar Zincire vurulduğum dünden güne kaykılan Yalancı rüzgâr Yalancı tayfam. Elbette sevdiğim kadar bunca sihri Yorgunluğa mahal her izbede unutulmuşluğum Kanaviçe ömründe hazanında Düşse yakamdan keşke hazin rüzgâr Hor hakir görülmekten gına gelip de Korların nezdinde Ben açmayı da unuttum günbegün Y/anıldığım her izlek Safsata yüklü serenat Maruzatım varsa yoksa şerh düştüğüm günü Omuzlarken sair hecede. Su katılmamış saflığım Varlığım oysa tek maruzatım Ve nice martaval Göğe konuşlu pençelerinde yorgun kuşların Ölü bir yeis olmaya da aday Yoluma çıkan her azgın tayfun. |
Hayat
Hep sıfırladı beni
Kalbimi
Yokuşlara sürdü
İnsanların
Soğukluğunu gördüm
Günde
Bin sefer
Umut yeşerttim
Hepsi öldü
Çok sevdiler
Davulu hep iki yüzlü çaldılar
Şeytandı onlar
Melek göründüler
Ama iyi olanların değil
Kötü olanların
Defteri dürüldü
Güzel eserine hediyemdir
GÜNAYDIN