42
Yorum
81
Beğeni
0,0
Puan
2988
Okunma

Aynalarda sonsuzluk bakmaya nazar ister
Mevcut halimiz nasıl okunur bilmiyorum
Kara kışı yaşayan içimiz bahar ister
Hangi yüreğe nasıl dokunur bilmiyorum
Bir ağacın sessizce gölgesiyle geçimi
Dostluğunu artırır dostun vefa seçimi
Geçer zaman oysa ki bir ihlamur içimi
Sadıksa insan nasıl yakınır bilmiyorum
Biz kuşaktan kuşağa alışmışız ilgiye
Tecrube öğrenirken hor baktık yenilgiye
Hinliği cinlik bilip bulaştırdık bilgiye
Kimler felsefik nasıl takınır bilmiyorum
Devlerin tabanında aranmazken selamet
Karınca gayretinde yolda değil, alâmet
Fakirin sofrasında saklı gizli keramet
Mevcut göz buna nasıl bakınır bilmiyorum
Her duygu ayrı telaş, uğultusu derince
Kimyası değişiyor insan candan verince
Hele ki deli gönül sevdiğini görünce
Güzel gülüşten nasıl çekinir bilmiyorum.
Nezahat YILDIZ KAYA
Dost Kalemlere Gönülden Teşekkürlerimle
Bilmiyorum
Çağın liderliğine soyunan kişi doğru
Söz söylemekten nasıl çekinir bilmiyorum
Yapılmıyor ülkemde siyaset işi doğru
Bu gidişle yurt nasıl kalkınır bilmiyorum
İpe çekilmedikçe, sorumlusu ihmalin
Farkında olmayınca, asayiş berkemalin
Ön sırada olunca tercihleri çakalın
Zalim mazlumu nasıl sakınır bilmiyorum
Ellere el olmadan, ellere közü geçen
Benliğin gölgesinde nefsine sözü geçen
On yaşına girmeden kilosu yüzü geçen
Mandalar gibi nasıl tıkınır bilmiyorum
Anlayışı kıt olan göremiyor takdiri
Hipokrat yeminliler olmuş sağlık taciri
İlaç denen nesneler, kıskandırır zehiri
Hasta ayağa nasıl yekinir bilmiyorum
Ölmeden öldüm diyen aynaya bakamıyor
Aşka mazhar olmayan, eziyet çekemiyor
Delibal düşündükçe içinden çıkamıyor
Yurdum belâdan nasıl silkinir bilmiyorum.........DELİBAL – Celil ÇINKIR
Işıl ışıl görünür, dünyanın sahte yüzü,
El olur günahlarla, insana kendi özü,
Kim tuttu bezm i elest meclisindeki sözü,
Tûl i emelden nasıl çıkılır bilmiyorum...............Gökhan KAVCI