Çare
Girdabında gönül yutkunur zümrüt
Picasso dile gelir ruh çatallanır Korku eşsiz bir ırmaktır göz bebeklerinde Fırtına çoktan boğulmuş meleğin kanadı artık Dostlar kahvesi fincan dolusu muhabbet verir Kestane kokulu çekik han kapısında Bir hikayedir anlatılan Masallara ait gözlerin Beni çekse derin bir afitab Suları içse de benzim Düşlerde sensin biraz kızıl Yokluk zamanı ruha yetişen Hızır Gelirse senden gelir mavinin elleri Şiiri donatır gider Sen sesiz çığlığı kainatın Gözlerin ruhuma hançer Örse turnalar kanatlarından nağmeleri Gelin olsa yeniden su kokan mahfilleri Maun bir tarak hediye etsem Aynadan dolan sevdanın bakışlarına saçlarına Duracak gibi olan bir yolcunun kervanına Katılsam da dolaşsam sihr ü sabr ilen Göz göz olsa anadolu avrasya buhara Adım atsam gönül deryasından başlar miyiz bahara Ah devrin cazibesi Gönül bir kırık köprü Üzerinden geçti kocaman Çağ denilen yorgun zaman Puslu ve küf dolu bardak İzana ve ahlaka teşne dudak Dünya ateşten bir durak Hüsn tabiattan Aşk ruhtan ırak Galip olan kim sor bakalım Usta’ya göre değil sadece yaşamak Çırakların da sesi var artık Gölgesiz ve perdesiz evlere komşu Kaldırımlar ve yalnızlar |
Beni çekse derin bir afitab
Suları içse de benzim
Düşlerde sensin biraz kızıl
Yokluk zamanı ruha yetişen Hızır
Gelirse senden gelir mavinin elleri
Şiiri donatır gider
Sen sesiz çığlığı kainatın
Gözlerin ruhuma hançer
ÇARE Şiirini beğeniyle okudum. Şairimi KUTLUYORUM...