Kuşlar Biliyor
sahne alıyor bana bakıp
gözlerini kırpıştırıp yumuşak duygu iletkenliğini çukura düşürüp yağmur gülümsemesi sanan eski bir zamanın içindeyim uykusu geldikçe uykusuz bir karabasanla dans eden korkusuz ve sonsuz yarınlarımız var oysa bildiğin dağarcığın kokusu harflerin üzerine çıkıp daha fazlasını söylemek istiyor düşerken ölmenin neye karşılık geldiğini his bulutuna kapılan kuşlar biliyor yüzler anlamsızlıklar sazlıklar hızlıca yürüyor rüyada sen ben ve bolluk nakilden veraset uyumsuzluklar çoğalıp duran tebessüm eski aynaların yalnızlığını titretiyor içimizde acımı dindirmek için vazgeçtim söylemekten şarkıların dudağı kanadı öpülüp unutulmaktan vazgeçtim hatırlamaktan sonsuz kaygıyı. |