Beş gün...
Onikinci basamakta
direkler devrilince, düşecek güneş... körebe ışığı, saklanbaç feneri, Beş gün aydınlığı, soğuk!. Bir ses, tek ayağıyla basacak kulağına... çınlayacak, Çınlatacaklar!. İçindeki büyük tepeden sükut yuvarlanacak, göğsündeki oyuğa başka bir susacak, dil!. Karanlığa satıp yüzünü, Gittikçe daralan yollar aşacak zaman!... Topal ayakkabısı eskiyecek!. Sırtında, parmakları kımıldamayan ölüler, Yürüyecek... direklerin altında, Bir omuzundan, Diğer omuzuna uzanan, Güneş kiriyle, Yürüyecekler... Çınnn, çınn, çın. |