HZ. MUHAMMED GÜZEL AHLÂKLIYDI
Hz. Muhammed, güzel ahlâkı ilke edinmiştir,
Ümmetini de güzel ahlâka yönlendirmiştir.
Amacı insanları güzel ahlâk sahibi yapmaktır,
Tevhidin kulpuna sarılarak Allah’a tapmaktır.
Kendisinin gönderiliş amacını şöyle açıklamıştır:
“Ben, güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.
Ümmetine, bu güzel söze her daim uyun demiştir.
Yüce Rabbimiz Kur’an’da onu şöyle övmüştür:
“Sen, elbette yüce bir ahlâk üzersin.”
Ayetiyle onun yüce ahlâkına vurgu yapmıştır.
Yüce ahlâk, insana insanlık değeri katmıştır.
O, ahlâk bakımından üstün özelliklere sahipti,
Bu özellikler, güzel ahlâkı yaşayanlara nasipti.
Allah, onu üstün ahlâk özellikleriyle yetiştirdi,
Allah’ın emirlerine uyarak kendini yetiştirdi.
O, yaşadığı toplumun sapıklıklarından uzaktı,
Şeytan ve nefsin arzuları, insanlar için tuzaktı.
O, puta tapmaz, içki içmez, kumar oynamazdı,
İnsanları kandırmaz, incitmez, fal bakmazdı.
Onun ahlâk ve terbiyesi dillere destandı,
Onun güzel ahlâkına ashabı mestandı.
O, kendisi hakkında: “Beni Rabbim terbiye etti,
Beni en güzel şekilde terbiye etti.”
O, insanları kötü sözlerden uzaklaştırdı,
İnsanlığı, güzel söz ve ahlâkla kucaklaştırdı.
Kötü davranışların semtine insanları uğratmazdı,
Şirkten uzak tutar, fal oklarını okutmazdı.
O, insanları iyiliğe, hak ve adalete çağırmıştır,
Güzel ahlâklı olmaları için çaba harcamıştır.
O, hayırlıların hayırlısını şu hadisiyle açıklamıştır:
“Sizin en hayırlınız, ahlâkça en güzel olanınızdır.”
Sözleriyle insanlığı güzel ahlâka teşvik etmiştir,
Ümmeti de güzel ahlâkın peşinden gitmiştir.
Kur’an’ın güzel ahlâkını hayatında uygulamıştır,
Güzel ahlâkın, önemli olduğunu vurgulamıştır.
Hz. Muhammed’in ahlâkı Hz. Aişe’ye sorulduğunda,
Onun cevabı: “Onun ahlâkı Kur’an’dır” olmuştur,
Müminlerin heybesi, güzel ahlâk ile dolmuştur.
Onun amaçlarından biri insanlığa örnek olmaktır
Ve yüce yaratıcıya halis bir kul olmaktır.
Onun örnekliği toplumları ve çağları değiştirmiştir,
İnsanlık ona uyarak, kötü talihini değiştirmiştir.
Bu konuda yüce Rabbimiz şöyle buyurmuştur:
“Ant olsun ki Resulüllah sizin için,
Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar için,
Allah’ı çok zikredenler için, güzel bir örnektir.”
Ayetiyle onun güzel ahlâkı tescillenmiştir.
Hz. Muhammed, nazikti ve güzel yüzlü idi,
O, kimsenin sözünü asla kesmezdi,
Tartışmayı sevmez, insanların kalbini kırmazdı,
Sözü uzatıp insanları canından bezdirmezdi,
Ağzından kaba ve sert sözler çıkmazdı,
Başkalarını küçük görmez, taklit etmezdi,
Suçlunun ayıbını asla yüzüne vurmazdı…
Yanlış ve kötü davranışı tatlı dille uyarırdı,
Tartışıp kavga yapanları derhal ayırırdı.
Şahız belirtmez, sözlerini umuma söylerdi,
Asılsız söz söyleyenleri ikaz ederdi.
İnsanları eşit tutar, hakkı unutmazdı,
Zengin, fakir, köle, efendi,
Büyük, küçük, ayrımı yapmazdı.
O, hayatının her safhasında güvenilirdi,
Müşriklerin bütün emanetleri ona verilirdi.
Verdiği sözü mutlaka zamanında yerine getirirdi,
Vermiş olduğu güven, insanlarda meyvesini verirdi.
O, hiçbir zaman dürüstlükten ayrılmamıştır,
Şakasına bile olsa, asla yalan söylememiştir.
Bu yüzden Muhammed’ül-Emin olarak nitelenmiştir,
Kendisine teslim edilen emaneti tam teslim etmiştir.
Mekkeliler, İslam’a davet için safa tepesine toplanmıştır,
Yüce Rabbinin emriyle onlara şöyle seslenmiştir:
“Ey Mekkeliler! Size şu dağın arkasında
Bir ordu var desem, bana inanır mısınız?”
Mekkeliler hep bir ağızdan:
“Elbette inanırız, çünkü sen asla yalan söylemezsin,
Verdiğin sözleri devamlı yerine getirirsin.”
Kendisi, herkesin de dürüst olmasını isterdi,
Muhtaç olanlara her zaman yardım ederdi.
O, çocuklara karşı şefkatli bir babaydı,
İnsanlığın kurtuluşu için güneş ve aydı.
Eşine; en güzel arkadaş, sırdaş ve dosttu,
Çevresindekilere karşı daima sadık dosttu.
Güvenirlik, dürüstlük onun ilkesiydi,
Güzellikleri taşımak onun helkesiydi.
Kur’an ve Sünneti yaşayarak, insanlığa örnek olmuştur,
Güzel ahlâkıyla insanların kalbinde hep taht kurmuştur…
16.06.2010
Akdağmadeni