HZ. MUHAMMED SABIRLIYDI
Yüce Rabbim; sabrı ve sabredeni hep övdü,
Müslümanları yoklukta sabretmesini öngördü. Sabır; katlanmak, dayanmak, göğüs germektir, Allah’ın emrine sorgusuz, sualsiz teslim olmaktır. Kutsal kitabımızda buyurur ki yüce Rabbimiz, “Sabredenlerin mükâfatı ödenecektir hesapsız.” Rabbimiz, sabredene ödüllerin en güzelini verecektir, Mümin de sabrın meyvelerini, tatlı tatlı yiyecektir. Hz. Muhammed, hayatı boyunca son derece sabırlıydı, Onun ashabı da sabır yolunda Resulünü takipte kararlıydı. Çocukluğunda itibaren pek çok olayla karşılaşmıştı, O, doğmadan babasını, altı yaşında annesini kaybetmişti. Abdulmuttalip ve Ebu Talip onu alıp büyütmüştü, Sekiz yaşında Abdulmuttalip de dünyadan göçmüştü. O, çobanlık yapıp amcasının sürülerini gütmüştü, O, ufacık bedeniyle amcasına katkıda bulunmuştu. Çektiği çilelere karşı yüce Rabbimiz kitabı kerimde; “O halde (Resulüm), peygamberlerden Azim sahibi olanların sabrettiği gibi sen de sabret.” Hz. Muhammed, Allah’ın emrine mutlak itaat etti, Hayatı boyunca hakkı savunup onun yolundan gitti. O, baş edilemeyen çilelere tek başına göğüs gerdi, Altmış üç yıllık yaşamı sonunda muradına erdi. O, davette tek başına mücadele etti, Başına gelenlere karşı ömrünce sabretti. O, sabrın meyvesini tatlı tatlı yedi, Ümmetine de sabrın yolundan gidin dedi. İslam düşmanları İslam’ı yok etmek için uğraştı, O, bütün zorluklara göğüs gerip engelleri bir bir aştı. Onu öldürmeyi planladılar, hicret gecesi, Rabbinin izniyle evinden çıktı hicret gecesi O, bütün işlere yılmadı, dayandı, sabretti, Sabırla iki cihanda da kazanmayı kak etti. Aç kaldı, susuz kaldı, yılmadı bu hak davadan, İslam’ı hâkim kılmadan gitmedi bu dünyadan. 07.06.2010 Akdağmadeni |
Kaleminiz daim olsun her zaman
Saygı ve selamlarımla Sağlıcakla kalınız