İnanç-sızım
Ölmeden önce okunması gereken kitap gibiydin
Hangi peygambere indin bilmiyorum Bilincim kusursuz bir atın sırtında gidiyor şimdi. İşitiyormusun nalların sesini Ne güzel değil mi İnanca doğru dört nala... bir ara yaralı bir tanrı taşımıştım ben de sırtımda karşıdan karşıya geçirirken düşürdüm elimden. Sonra içinde begonya geçen şiirler okudum ona Hepsini askılı saksılara astı, yıldızlara... O’da ayetler okudu bana kalbime astım Dünya savaşlarında sonra Romanya’ya kaçan bir Polonyalı gibi insan haklarına inanmıyorum artık, Burdayken tevhid-i tedrisata, rotaltiflere Sana ve bana inanmıyorum sevgili. Bir mikrobun geçim derdini düşünüyorum, O yüzden ilhamımda şifa yoktur, bütün tedavileri reddediyorum. |