KULELİ ŞİİRKAYELERİ (1)
Su;
Havada nem, bulut-buğu, karada hem; Çay, dere, şelale, yağmur hemde sel-sunami felaketi olur. Ne biter, ne durur, nede kurur, susuz toprak bir çöldür, ateşi bile o söndürür. Bakma dingin olduğuna, kabına-sığar, sana uyar ama... Bunun; Özü hırçındır suyun, hissetmesin istismar ettiğini, kendine çevirdiğin bir silah gibi elinde patlar, durduramaz onu ne özür nede nasihatlar. Bu iki Hidrojen bir Oksijen atomu birleşimi su emir kuludur, ne biter-nede uyur< Sanırsın uslu, setlersin yolunu; O “Soyu Köklü Bir Ordu” gibidir, yener-yenilir-dirilir, bilir; “Durmak ve susmak, susamak kadar tehlikelidir. Su set-duvar-engel bilmez, asla durduramazsın onu, önünede geçilmez ne ketlenir-nede kelepçelenir, namı gelişinden bellidir, tanımaz yapay bir kap, şanı taşkınlığı gibidir, Dibini tıpayla tıkayarak, aynı suda birkaç kere dahamı yıkanmak? Suyu engellesende, bulur o yolunu, kaynağını kurutsanda-önüne set koysanda için-için akarak içinde arar sorunu. Sonsuzdur dibi; Bir gün bulur bir çatlak, çıkar gerçek gibi, dışarı fışkırarak. Suyun geliş ve gidişine hükmedilemez, önüne konulan engellerle de setlenemez; Basıncın tepkisinde ordu gibi akan var, bu direncin ardında yığın-yığın vatan var, boğulursun, elindekinden de olursun. Kuleli Askeri Lisesi(*) set tanımaz su gibi; Durduramazsın onu, kırılsada-çarpıtılsada onuru, bulur doğru yolu yine. Korkuyu bir yana atmak, bu suyu Saud-i Arab’a satmak, niye? (*) Bu şiir İstanbul Kuleli Askeri Lisesi binasının Saudi arap Kırallığı’na satılmış olduğu söylentileri üzerine yazılmıştır. Eğer doğru ise bu haber; HAYDARPAŞA GAR OTELİ ve FATİH AT PAZARI ŞİİRKAYELERİ gibi, bu seride şiirkaye olarak yazıma geçecektir. |