Hayat bize sunulan en büyük armağandır, nasıl yaşanacağını şartlarımız ve kararlarımız belirler.
“ Hayata yeniden başlasaydım, saniyelerin nabzını tutardım.” Dostoyevski “ Hayat, ileriye doğru yaşanır ama geriye doğru anlaşılır.” Murphy Kuramı “ Herkes kolayca çöker, önemli olan direnebilmektir.” John Steinbeck “Ölür ise ten ölür canlar ölesi değil – Yunus Emre “
Gönlünüzce yaşamınız olması dileğimle… Sevgilerimle… Saygılarımla…
Bazen Dişi ağrıyan bir bebenin Çaresiz ağlaması gibidir hayat…
Hayat Dibi delik bir kovayla Çeşmeye su taşımaktır bazen…
Bazen İkilemeden arkanı dönebileceğin Bir dost aramaktır,
Bazen de Aşıkların iç seslerinin el yordamıyla Tenlerinde dile gelmesidir hayat…
Hayat Sırada bekleyene yerini verirken Huzurla arkanı dönüp gitmektir bazen…
Bazen Yağmurdan koşa koşa kaçarken Doluya tutulmak, sırılsıklam olmaktır hayat…
Hayat ‘gider yeteri gelir beteri’ sözünün Gün gelip söylenmesidir bazen…
Bazen de ‘huzurum’ dediğin sesi içine çekmek için Saatleri günlere eklemektir hayat…
Hayat Doğru zamanda Doğru yerde Doğru kişiyle karşılaşmaktır Aslında bazen…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
hikayedeki örneklendirmelerle ve devam eden dizelerle hayatın hallerini her haliyle okutan çok güzel bir çalışma... hayat... ne yazarsan yaz tarifi mümkün olmayan olgu....
Hayat ‘gider yeteri gelir beteri’ sözünün Gün gelip söylenmesidir bazen…
Hayata dair güzel tespitler...
Finalde ise denklem sorusu,bence tesadüfler ve zaman olabilir. İlk seferde doğru kişi ile karşılaşmak,hayatı iyi yönlerinden yakalamış olmak, Gelecekte sürdürülecek istidatı daha güçlü kılacaktır... kutluyorum tebriklerimle abla
"Hayat Dibi delik bir kovayla Çeşmeye su taşımaktır bazen…" Bu Güzel şiiri küçük bir alıntı hikaye ile yorumlamak İsterim.
"Eski zamanlarda efendisinin evine her gün nehirden su taşıyan bir Hint fakiri yaşardı. Boyna astığı bir sopanın iki ucuna su doldurduğu kovaları asar ve eve getirirdi. Ancak kovalardan birinin altı ve yanı birkaç yerden çatlaktı. Ve nehirde ağzına kadar doldurulan suyun ancak yarısını tutabilirdi eve kadar. Diğeri ise sağlam bir kovaydı. Suyu hiç sızdırmadan taşırdı. Tam iki yıl bu böylece devam etti. Deliksiz kova başarısıyla böbürleniyordu. Delikli kova ise kusurundan dolayı utanıyordu. Bu işi içine sindiremediği için, bir gün dile gelip sucuya şöyle dedi: "Kendimden utanıyorum ve senden özür dilemek istiyorum." "Niye ki, neden utanıyorsun" dedi sucu. "İki yıl boyunca, çatlaklar yüzünden suyun yarısını efendinin evine götürebildim. Benim kusurum nedeniyle sen de gayretlerinin karşılığını tam alamıyorsun" dedi üzgün kova. Sucu delik kovaya şefkatli bir sesle şöyle dedi: "Efendinin evine dönerken, yol kenarındaki çiçeklere bir dikkat et istersen." Ertesi gün, delik kova yol kenarındaki enfes yaban çiçeklerini gördü ve bu onu birazcık neşelendirdi. Ama yolun sonunda yine kederlendi, çünkü yükünün yarısı yine çatlaklardan akmıştı. Bu yüzden sucudan yine özür diledi. Sucu kovaya şöyle dedi: "Yolun sadece senin tarafındaki çiçeklerin açtığını farketmedin mi? Bu neden böyle biliyor musun? Ben senin delik olduğunu baştan beri biliyordum. Senin tarafındaki yol kenarına çiçek tohumları ektim. Ve her gün dereden dönerken onları sen suladın. İki yıl boyunca bu güzel çiçeklerle efendimin masasını süsleyebildiysem, bu senin sayende oldu." (Alıntı) Belki hayatın güzelliğini hikayedeki sucu gibi değerlendirilmeli ve o kovadan akan sularla çiçekler açtığını fark etmeliyiz? Saygılarımla
anlar ve hayat evet carpe diem Augustus döneminin Romalı şairi Horatius'un bir dizesinde geçen carpe diem aslında anlarla ilgilidir anı yakalamak günü yakalamak hayatın devamlılığı içinde anların önemi
ve der ki Jorge Luis Borges; Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya, İkincisinde daha çok hata yapardım. Kusursuz olmaya çalışmaz,sırtüstü yatardım. Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar, Çok az şeyi Ciddiyetle yapardım. Temizlik sorun bile olmazdı asla. Daha çok riske girerdim. Seyahat ederdim daha fazla. Daha çok güneş doğuşu izler, Daha çok dağa tırmanır,daha çok nehirde yüzerdim. Görmediğim bir çok yere giderdim. Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye. Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine. Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım. Yeniden başlayabilseydim eğer,yalnız mutlu anlarım olurdu. Farkında mısınız bilmem. yaşam budur zaten. Anlar,sadece anlar.Siz de anı yaşayın. Hiçbir yere yanında su,şemsiye ve paraşüt almadan, Gitmeyen insanlardandım ben. Yeniden başlayabilseydim eğer,hiçbir şey taşımazdım. Eğer yeniden başlayabilseydim, İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım. Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla. Bilinmeyen yollar keşfeder,güneşin tadına varır, Çocuklarla oynardım,bir şansım olsaydı eger. Ama işte 85'indeyim ve biliyorum... Ölüyorum.... Arjantin-1985
Jorge Luis Borges
hayatın içinden özünden dizeler anımsattığınız için teşekkürler ve iyi dizeler için sevgiler
İşte o anların bileşimidir hayat ve ister istemez içinde hepsinden biraz vardır.
Muhteşem bir alıntı!... Büyük sanatçı, hayalindeki meslek olan kütüphane müdürlüğüne adandığında bir süredir yaşadığı görme bozukluğu arttı ve görme yetisini kaybetti. "Bana aynı anda hem 800,000 kitabı hem de karanlığı veren Tanrı'nın muhteşem ironisi" diyerek bunu da büyük bir olgunlukla kabul etti.
Büyük ustadan alıntıyla bezediğiniz yorumunuz ve beğeniniz için çok teşekkür ederim.
İşte o anların bileşimidir hayat ve ister istemez içinde hepsinden biraz vardır.
Muhteşem bir alıntı!... Büyük sanatçı, hayalindeki meslek olan kütüphane müdürlüğüne adandığında bir süredir yaşadığı görme bozukluğu arttı ve görme yetisini kaybetti. "Bana aynı anda hem 800,000 kitabı hem de karanlığı veren Tanrı'nın muhteşem ironisi" diyerek bunu da büyük bir olgunlukla kabul etti.
Büyük ustadan alıntıyla bezediğiniz yorumunuz ve beğeniniz için çok teşekkür ederim.
hocam ilk seferde çözemediğimiz için bu denklemi ikinci seferde karar vermede zorlanıyoruz harikasınız efendim kalbi tebriklerimle kadirşinas yüreğiniz ve asil gönlünüz asla dert görmesin saygılarımla...
DÜŞLER SIĞINAĞI tarafından 7/20/2019 1:11:23 AM zamanında düzenlenmiştir.
DÜŞLER SIĞINAĞI tarafından 7/20/2019 1:12:00 AM zamanında düzenlenmiştir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.