LEYLASIZ MECNUNKara kargalar üşüştükçe, kurudu bostan. Bitmedi bir daha ne kızıl gül, ne de çemen. Yüzüm görünmedi kırılmış aynada yastan. Bir yarasa oldu gece, iliğimi emen. Sevdanın yerine ayrılık ekti bahçevan. Bir kez Leyla olmadın, bu mu Mecnun’a revan? Sinesi yanmış her aşık, senden medet umar. Gözlerindeki bu tılsım, yoksa bir büyü mü? Hangi bahçeye uğradıysam sensiz tarumar. Bilmezler benim sende Leyla’yı gördüğümü. Daha kaç gül yakılacak bülbülün sesine? Dayan kalbim! Sefer var Mecnun’un ülkesine. Sınandı bedenim cehennemdeki ateşle. Yine de bu hercai sevdadan vazgeçmedim. Karabasanlar tuttu yolları bir telaşla, Leyla’nın sokağından uykusuz az geçmedim. Efkar yükseliyor tamburun kırık telinden. Aşkın şarabını içtim Leyla’nın elinden. Pulsuz mektuplar verdim Leyla’nın adresine. Kağıdın ucunu mumun aleviyle yaktım. Can verdi rengim tabloda kurumuş resmine. Ben Leyla’nın şiirindeki eksik uyaktım. En harlı yangında gri bir kül gibi söndüm. Aşıktan ziyade, Leylasız Mecnuna döndüm. |