AŞKA BİAT BİR SUSKU...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Ölü bir iklim uyuyan başımı yasladığım dev çınarın gölgesinde şehit bir acı dillendirdiğim ve kumpasın hası aşka rahmet dilediğim. Göğün katlarında ve katmanlarında renkler istila ediyor iç sesimin uzandığı her şeritte de ihlal ediyor duygularımı. Tapınağın külliyesinde yangın. Yangının dokusunda ölüm. Ölümün teninde ise ıslak bir aşk Rabbimin velayeti ile azığa aldığım düşlerim Bir Çarşamba pazarı yalnızlığı. Elimde izdiham; İzdihamda saklı elem Eften püften sebeplerle içimi dışımı yok saydığım Belki de yoldan çıkmamak adına benim sitayişim Sadece kendime… Kendimi kimsesizliğim ile kürediğim Akışkan bir ihanet Sözcüklerin boykotu Boyumu aşan bir saplantı İrdelenesi bir başkaldırı varsa yoksa eşrafın bedduası. Acıların demlenirken doğuda Ben nasıl doğuyorsam batıdan bir batında Hüzne biat neşemle Aşkı yüklediğim, yüklendiğim hece hece. Yorgun bir gece yarısı Çok çekmiş belli sabahtan Karanlığın da doğası adeta İçimin infilakı hecelerde sümsük bir ön yargı Kim ise artık toplasın cemaati Ölüme yürümeden Aşkı küremeden Sonrası bir tabu Duası dünle yarının Şimdide asılı bir sanrı Göğün muhatabı şiirlerde Askıntı bir sızı içimi delen; Gözlerin iken yüreğimi deşen Ah, Tanrım, ben miydim düşecek son kişi aşka? Batılın girdabında Devasa bir laneti sonlandırmak adına Katedrali bilinmezin Aslında sancılı bir vazgeçiş Ne zamanki dokunsam ruhuna surelerin. Şimdimle bir martavalı sonlandırıyorum Yakacağım sadece aşk ve özlem Defolu bir sevinç benimki Artık yarına varır mıyım, bilmem. Dünümse ölgün ve geçkin bir şarkı Mihrabın duasında saklı yüreğin nazı niyazı Şimdi ertelediğim kadar mutluluğu Düştüğümü bilmesinler Düşkünlüğüm hüzne nedendir bilmem.
Yaralı bir mavi’ydi aşk…
Pençesinde izdihamın delik deşik bir ceket gibi İçine sığamadığım bir lehçe Yine pervazında dökümlü bir esvap Kıyasıya sevdiğim yüreğin rahlesinde Kör bir hücre. Boğumluydu çatık kaşlı zarafetim Lenduhanın girdabında özümsediğim haysiyetim Ve mavi turnanın gözlerinde Kifayetsiz çok kifayetsiz bir acı… Ah, sevdalı rengim Diline tutkun olduğum özlemim Sen miydin en mavisi ömrün? Sen miydin yüreğimin öyküsü? Bandım saygımı tüm cehaletimle Ar bildim suskunluğu Sevip de ince ince Şarkılardan fal değil al yüzlü bir sevda resmettim İçimde tüten neşenin de kayıp silueti. Menevişlenen göğün tapınağıydı asaletim Zirve yapan bir yalnızlık Boykot ettiğim tüm benliğim Zar tutmuştu ne de olsa aşk perim. Göğe baktım, Asılı kaldığım yalnızlığın da Tanrısı iken Tapındığım bir nefer içimi darmaduman kılan Neşreden hangi suretti de Sevdayı mezhep bildi yargılarım? Ve ben tek tabanca Görünenden de öte safi acılarla örülü Bir koza Edindiğin hangi izlenimle çıktın da yola? Sonrasını Allah bilir, deyip boylu boyunca serildiğim. Maviden yasım; Maviden taşkın mizacım Maviydi umudum Merkezinde bir hale İçimi mayhoş bir edimde sırılsıklam göğün ikramı Rahmete boyandığım Aşkla kutsandığım Zamanı ve mekânı unutup kendime yeni bir dünya Yarattığım sadece Yaratanın nezdinde. Lal bir hece sancılı doğumum Göğü ve melekleri tanık tuttuğum… Ölümüne közümde isyan; Yeniden demeyi unutup takılı kaldığım mı ziyan? Hani, olur da bağlarım başımı Hani olur da kaybolan naşımı Yeniden canlandırır Tanrı. Sonramı da sormasın hiçbir yabancı Aşkla dolup taşan rahminde kâinatın Tek içimlik her şarkı Yine solumda rükû Sağımda besmele Elimle kazdım ben çukurumu Aşka biat bir susku Ansızın gelip de çalan kapımı. |
Serbest şiirlerin Güçlü kalemini kutlarım.
Gayet güzel ve Akıcı bir ESER.
İlhamın bol Kalemin Kavi olsun.
Canı gönülden kutlar tebrik ederim.
.......................... Selam ve Duâ ile.