yalnızlık kundağında.. sensizliğin taklarından geçiyorum yıldızlı kederler düşüyor şaçlarıma ağır mı ağır adımlarım tek sıra ve gözleri kapalıydı yalnızlığımın muhafızları kasvetin yardımıyla hüzün doğuruyor yüreğimde ki gurbet sağır düşüncelerime yol almıştı raysız trenin kara dumanları bensiz için için dünlere yanan vakitler yığılıyor yorgunluktan sensiz beni yargılama haddine eğiliyor güncelin esrik duyguları serabımla çizdiğim çöl güneşi tasavvuru kaktüs ağacı sütüyle demleniyor uyarıyor eceli çatlamış düşlerime sızarken göz pınarın damlaları kuruyan nefesime yalnızlığın usu gölgelerle eğiliyor hayata sensiz başlamak ihtimali çılgınca dönüyor güneşimle sapsarı bir emir geliyor kumlara kızgın gönüllerin tadatında ruhları çölün sonsuzluğuna uğramışlara rüyamın tozlu eteğini çekerken eprimiş aşk’lar susuzluğuma isim ararken görüyor leylâ’yı uyarmasa da sensizlik kölesi şiirler biliyorlar ! sürgünler feryadıyla yaşayan yalnızlığımı... .. |
Değişik imgeli şiirleri seviyorum doğrusu..
Sanırım, yazdığımız şiirler bizlerin gönüllü köle, mahkumları.. Severek okudum, kaleminiz kavi olsun, saygılarımla..