Biz öldük, şiir kaldı
Biliyorum...
Biz öldük, şiir kaldı! Yanlış yerinden aldık payımızı. Ve zaman saçlarını geriye attıkça kendi ellerimizle ördük ayrılığımızı. Geceyi gördük ve ay karanlıktı. Çılgınca dönmüştü o gün dünya. Ne tufandı, ne zelzele, nede fırtına. Gözlerin ayırdı bizi oysa. Biliyorum, biz öldük o gün orada... Hatırı varsa şiirimin denize nazır gömün bizi. Ne olur, belki balıklar da ağlar iki damla. Biliyorum, biz öldük sevgilim... Elbet bir hikmeti vardır ölümün de. Yoksa bu kadar güzel olurmuydu ayrılık? Şimdi ellerin vardır. Ekmeğim, suyum, katkısız harcımdır. Ah ellerin... Hem yakın, hem uzaktır. Ayrılık, oysa biraz ayrılık, biraz da kavuşmaktır. Ve bozuk para gibidir bazen bana göre zaman. Çünkü ilk başta harcarsın her zaman. Ve bence biz çok güzel öldük. Çok güzel de sevdik... Geride kalan; Varsa biraz zaman kırığı, ezik bir kül tablası. Ve izmarit kokulu bir oda kaldı. Biz öldük, şiir kaldı! Ömer Altıntaş |