Zindan ve EsaretTanrı ‘nın işitmediği sözler kadar günahım Sana ve yeryüzüne. Varlığım.. Seni ben düşlemedim Bil! Yola çıktım , içimde sevgini yaratmaya Nerede doğurmam gerekiyorsa oraya! Güneş battı ardım düş döngüsü Gece olmalıydın çünkü sen Ruhuma ışık iletişin gibi taşmalıydın gözüme de Çağlamalıydın deli dolu Kimseden uzak, kimseden bilinmez Sen olmalıydın önce Tin Nefesim kirli, yalnız ve aç sana Alnıma cüzamlı eller değdi Yazılanım bu değil , dinle : Bir yılan vardı içimde , bir ölü kadavra Kustum , sabahtı , şubat on altı Zehr ayrışırken kanımdan – cesetten her yanım - Bağrıma bir ok saplandı tam sen kere Dedim ki ; şimdi doğmalıyım ben yeniden, eğer öldüysem Dedim ki ; coşmalı ruhum , akmalı yüreğime bir pınar gibi Ve boğulmalı orada - Ne şeytanlar var içimde bilsen – Ağladım, sarılıp gövdesine duamın - Beni affet, seni bilmedim ben , hep o vardı sandım!’ Ah kabul olunmayan Nasıl severdim ki seni , gerçek olsaydın! İsmini söyledim karıncalara Ve taşıdılar seni her yere Şimdi daha çok sever seni sevgim, ne güzel Üzerinden salınarak geçtim dingin ırmağın Kurbağalar kutsarken hayatı Ve çiçekler mızıka çalıyordu Küçüldüm , küçüldüm iyice orada Attım ki içimden tüm arzuları Baktım ve, tam orada işte sesinin yansıması O ak güvercinin kanadında Resmedilmiş ilahi bir rüya gibi Uzandım tutmaya yaramaz bir çocuk gibi Ve durdum yine büyüdüm aniden! Ey nefsim neden ölmezsin ulan! İnsanım ben hala Ne yazık! Sabah olmaya devingen tam vakit Bütün çakallar yerken yavrusunu daha Üstümden geçti maviden bir gölge– sanrı – Ve bir sesti kulağıma batırılan sonra , duru Çocuk gülümsemesi biraz.. Dünya buzula tutmaya yakın İçimde ateş, etrafımda neşeden ölümsüz dört huri Sanki Kevser korosu.. - Hak etmedim ki ben Tanrım , Cennet’i , bu ne ola! – Öyleyse bu düştür tam Yoksa hazır değilim ben henüz Araf’a bile! Uyanmalıyım, hayır daha var ölmeye Susmalıyım , hayır daha var konuşmaya Yollara düşmeliyim haydi ,durmak zamanı değil Ve gitmeliyim ömür Ve gitmeliyim yalnız Ve gitmeliyim sessiz Affet! … Gözlerimi bıraktığım iguana – emanet – Rengini çalmamalı kimse ‘al ve sakla!’ Sana da ruhumla bakmalıyım şimdi ey gökteki yıldız Göster bana yolum nereye düşer, kanarım nerede! İnan ölü artık insanlar Gördüklerin gerçek değil duydukların kadar Hatalı yaşandı bu ömür Kaçmalıyım şimdi özgür bir ruhça Ve nerede başladıysa oraya varmalıyım Sonu gelmeden Kimse çalmadan Kaybolmalıyım içre ve de.. Yeminimdir , yaz. … Tükettim ne varsa cana dair Bu aldığım nefes de son hakkımdır. |