İÇİMDEKİ KUŞU VURMAYI UNUTMAYIN ŞİİRLERİMDEN ÖNCETekrara düşmeden yaşamak ne büyük Yanılgıymış meğer: Uçuşan cesedin küllerinde is’imi serdiğim İsmimle yürüyüp isimsiz Ölmeyi becerdiğim… Ne büyük yanılgıymış sevmek Ve aşka ömür biçmek; paha biçmek: Dokunulmazlığında umudun zevkle Keyfini sürmek hüznün bulut bulut Yağan imgeleri teşhir edip Bir sağanak vakti Aldatılmışlığın da zuhuru hani. Şimdilerin tesellisinde saklıyım umut umut: Açan çiçekten de yok farkım: Kayan ellerimden aslında İçimdeki ıslak zemin Yediemine teslim ettiğim düşlerimden Asla da yok iken şüphem. Sevmek, diyorum azizim: Su gibi aziz ol sen yeter ki. İnleyen namelerde asla geçmez adım Gül kadar da kırık dallarım Gülmekle avutacağım çocuk hayallerim Zanların kemirdiği narin benliğim Kayıp düştüğümün de meali Bir sonrası kalktığıma delalet yerin kirinden Arındığım ve şiirin damarlarında Kan bulduğum kanamalı haznesinde yalnızlığın, Buhar olduğum. Düştüğüm yeryüzüne İçimdeki rahmeti sunduğum bir düş vakti Konan yüreğimin penceresine Susmakla itham edenler Belki susturulmak tek korkum Afakı ömrün geçmedi mi telaşla? Ruhun ufkunda karaçalı misali Ayrıştıran beni cihandan artık kim ise… Sonlarla avunduğum, azizim Sonlanmayı ise beceremediğim; Noktasız hüznüme Sıyırıp geçen yüreği Hangi tüfekse içimde aksayan kuşu da Vurmayı unutmayın şiirlerimden önce. Belki marazi gölgeler Afakî yüreğin titrine en düşkün sırdaş Yine kendimle dertleştiğim artık kaçıncı şiir ise: Uyruğum ya da uyluğum: Kapıp koyuverdiğim sancılı bedevi sezgilerim: Kuytularda garip aksanı bilinmedik Ne kaldıysa geriye. Açtığım Pandora kutusu şiir niyetine: Sakıncalı bir şiirde savrulurken gözyaşım Muaf tutulduğum o hengâmede İlla ki hayata tutunduğum aşk niyetine. |
Mutlu akşamlar