KAOS
Bir kuş dolanıyor göğün burgacında.
Sebebi keder Beyazın kırıklığında savruluyor kanatlar. En temel iç güdüyü yüreğinden asarken yaklaşan mırıltılar Tuhaf ne tuhaf Kuşun adı sancı gibi geçiyor Sesi sancı gibi Yaşamamış bir akşamın kıyısı kadar hayal Saçının yangınına en yakın zaman yalımından Yüreğine varma kaygısıdır sesinden bulutu doğuran. Acıyla kırılan hafızanın çırpınışında Unutamamak Ve sonra unuttuğun olmak Bahar vaadinde çoğalıyor gülme halinin ümidi Bahar Bir varmış bir yokmuşlara sürülmüş eski bir öksüz. Ve mevsimler tanrısıydı evladını unutan Tıpkı öteki akıl tutulmalarının ardışığı Bitip başlayan çağlar gibi İçsel travmatik soluyor şimdi tomurcuk,badem,yaprak Kuş Uzak düşmüş soyunun anılarından Belki de Soysuzluk kralmış tüm coğrafyalarda. Hırsla döküyor içinin gözlerini. Kıymet bilmez beton kanıksayışına Uçmak bildiğin artık oluyor Zeminin ruhsuzluğunda Tahammmülsüz İnsan ucubesi sokaklar Sokak dölü karektersiz binalar Sırlar İçeriksiz sırlar... Bir karadelik sanrısına savruluyor yoksul masallar Derman ey kızıl bakışlı anlamsızlık Nerdesin neden Nerdesin anlam Peh sana erguvan diĺli yaşam Kaçıp kurtulmalısın nankör bakışlardan Ellerimiz sıcak geldi sana ama değil . Eğil de bak. Yürek boşluğudur bunlar. Yokoluş sendromlarında Can buluyor vicdansız kıyımcılar Biyonik aşklar bulvarında Voltadan yoruldu eski ve neşeli şarkılar Aşk hiç olmadı belki de Gülmek mi nedir Gülmek Sığıntıdır anason ağaçlarının bardağa dökülen kıvrımlarında. Tutarsızlığında tutarlı Şahane ve yalan Arkası pişmanlığa dönük sarı yeşil Ve kusuluyor hayaller Umumi ve kirli sığınakların kabalığında İnsaf Şiiri kurban ettiler uyduruk gülüş bulaşmış hafta soncu akşamlara Çözülmede karanlık şimdinin dizinin bağından Gündüz dediğin karmaşa ki ahhh Bulamıyor kendini kadınlar adamlar Büyümesin yarınsızlığa çocuklar Ey kutsal suskunluk Aç gözlerini ve bak Uyumsuz ruhlar kansız kavgalar Kanıyor tüyü bitmemiş yaralar Uzlaşma yok Tanı yok Kırmızı çalıyor bütün akorlar Yakmadan yanmadan kaç Uzaklaş Sadet Yıldırım |
Ya da hayat
Bakıyorsun niye ağlıyorsun
Doğanın kanunu
Yoğunlaşmaya dursun
Hava yağar
Sen niye ağlıyorsun
Neye hava kaldın
Yüreğin kor ateş
Güneşe mi tutuldun
Sen varsın
Sen yoksun
Gün bugün gül
Bırak kendini
Gördüğün her şey için dışın
Kabullen mutluluğunu
Mutluluğun bir sırrı da
Sende bu sır, sıranda
Sendemi
Yüreğini kaptırdın betona
Bir kuş gibi
Özgürlüğün can çekişir
Doğasını yitiren
Son insan gibi çırpınıyorsun
Dön geri bir teori ol
Kaos yine düzene girsin
Ve başkalarına kalsın yine kaos
Yoksa her daim niye varız
Hep bir nesil
Sağ ol paylaştığın için
Aslında paylaşmak bir kaos, bir teoriyle