Cevap
Hiç bir yere
Hiç bir duyguya Ve sığamamak bir düşünceye Ne demek Ne gök kar ediyor anlamaya ne bulut Ne maviden lacivert deniz Bu kuşkuda ne toprak var ne taş ne yosun Bir kelebek bir martı serçe de yok üstelik Kötülükten kaçmak mı avuntu Yok saymak Ben mi,biz miyiz saklanan kötünün aklına Çünkü susmak oldu disturumuz Büyüyor aleni,ortada İyilik doğurmuyor artık çocuklarını Öksüzü oldu bu baldıran tadı Kısır döngünün ağusunda Bir ekmek,bir kaç fatura Ve çökmeye direnen bir çatı başımızda Isınmak ve ısıtmak güneşe dair Kalp dediğin neden soğuk Gözden göze çoğalıyor kasırgalar Başlatanlar her öyküyü Ve gidenler Sorularla kemiriliyoruz varolmaya Dün bitmiş Şimdi siz Yarın mı sığınak Uzak mı yakın, yakın mı uzak Dipsiz bir kara delik bu soysuz belirsizlik Avuntuya sıvazlanıyor Onca çizgi Onca nasır Bitiyor pembe sarı kızıl Bitiyor demlerimiz Ofluyoruz neden Kim saklıyor huzuru hepimizden Akşam bültenleri sabah bültenleri Yanımızdan yürüyüp gidenlerin Hangisi düşüyor acaba ekrana Suçlu alçak ahlaksız derlemesinden Alt dudak üst dudak manevralarında Milyon mu sayılamıyor belki milyonlar Savruluyor ruhlar çıkmazında Kana kemiğe tene işlediyse keder Ruh nasıl sıfırlanır ki kendinden Ey alimler gerçekten mi o Kafdağı tadında öğütler Öz ne Türemiş bir kelime Kadardık Canı acıtan özlemmiş Ardı gam Hadi artık ıslığını çal Sıradanız ya Mucizenin tanığı olduk unutma Yol varacak o koca göbekli sorunun pınarına Cevap Cevap yolun sonunda Bir vebal gibi ömürsüzlük Ve bakmak ömür arasından Asidir sataşır her ahta ve ansızlıkta Düşüyor sırtımızdan bu yük Kalkacak ahirden Özgürüz Gelmiş gelmesi mümkün tüm zamanlara Korkuyu kovuyoruz senden benden Fıtratımızdan Saadet Yıldırım |