KARDEŞNAME
Doğduk aynı toprağın sırtına
Asi rüzgârların ıslığında yıkandı gün Güneşi emdik tenimizin körpeliğine... Sevgiden demlenen kıtlama çayın yudumunda Aynı acelenin acemiliğinde yandık Çocuktuk, iyi ki çocuktuk Tükürüğümüzle kınasına çalındığımız kara taşın Kökündeki sırrı paylaştık Yaramazlık arkası hıçkırığın gözyaşında Anne kızmaları döküldü oyun bulanmış kucağımıza Tanışık acıları büyüttü yüreğimiz Bağlandık görünmeyeniyle Sabah yelinin şarkısına kıvamlandı ayran Yorduk günü kahkahanın gürültüsünde Nasıra gebe avuçların doygunluğundan Ruhumuzun dinginliğini bıraktık Uyuduğumuz yer döşeğine Kengel yeşiline bastık tuzu bahar önünde Aynı lezzeti katıp ısırığımıza Güldük pınarbaşını tutan dudaklarımızın serininde Çocuktuk, iyi ki çocuktuk Koparıldık bir günün ansızlığında Gömdük anıların göğüne Mağrur ve suskun cevizin yeşil lekesini Ant bile içemeden Döndük sırtımızı çocukluğa Yabancılığımıza katıktı gurbet Aynı boy pişmiş somun gibi beyaz solduk Aynı boy evler, aynı boy odalar Rutubetti soluduğumuz... Unuttuk çökeleği, kengeli, esmer tenli ekmeği Ve hep yaktı genzimizi klorlu suyun bedeli Gecelerde dirilir yalnızlık Aynı sebepti acıtan, gizlice ağladık Kardeşim, toprağım, Özledim gözlerindeki memleketi Özledim sevince sebeplerimizi Saadet YILDIRIM ÜNAL |
sevgiler..