HeRŞeY 7,5 LiTRe SüTLe BaŞLaDıben yalnızlığı siyah bir çarşaf gibi giyerken üzerime yaralarım bu kadar derinken hiç dikiş atmadım , attırmadım kalbime herkese açık bir duruşmada da bulunmadım komşu bahçeden cevizleri aşıran kargaya suç unsurlarını ortadan kaldır parmak izlerin benim ellerimle silinsin dedim beyaz bir van kendisine "karbeyaz" kimliğini verdim aslında en çok o hakediyordu yeşil pasaportu sevdiği dünyanın bir ucunda olunca sabah uyanınca ilk işim görünen bütün uzuvlarımı yıkamak oldu görünmeyen ne varsa kalp gözüme emanet ettim güneş doğmadan "bismillah" diyerek düştüm yine yollara düşüme annem gelsin diye sabahlayan başucuma yedi Ayetel Kürsi bıraktım sessizce güneş yüzünü çıkarırken bulutların arasından bir selfielik ömrüm daha var mı bilemedim ellerim nefes nefese martı çığlıklarından öperken çocuksu bir coşkuyla ördekleri sevgi kırıntılarıyla besledim suya yansıyan babamın hayalini sımsıkı kucakladım gözbebeklerim sulu sepken bir yağmura tutuldu âhhh bir uzansa babamın avuç içleri yetim yüzüme sarıp sarmalasa avuç içlerinin şefkâtinde eriyip yok olsa hüznün si sesi kalın do’nun önünü keserek daha dün yeni doğmuş bir buzağıyla göz göze geldim her ne kadar gözlerini açamasa da hayat objektifine kayıt edildi bu an annesi onu temizlerken zevkten dört köşe olan kalp atışlarınin EKG sını çektim yeni sağılmış 7,5 litre süte 6 euro öderken bir öküze seninle selfie yapabilir miyiz dedim utanmadan dilini çıkarttı o an şarjöre öyle bir basmışım ki beynimin loblarına kadar işledi ve huzur buradaki hayvan b*oklarına bile aldırmadan mutluluktan hiç birşeyi gözün görmemesiymiş dedim âhhh o taze tezek kokusu âhhh o köyümün tandırlarında pişen taze ekmeğin lezzeti babaannemin elleri sürülen o peynirli gözlemesi yokuş yukarı uzanan bağlar kaval seslerini delen kuzu sesleri ve beni köyümün yağmurlarında yıkasınlar şarkısı âhhh gözü çıkacısa gurbet âhhh ki âhhh.... nagi han |