Şu Kapıdan İçeri Girince
Gidilecek her saniyenin hükmü
Leylanın Mecnun’a aidiyeti Toprağın insicamı Hele ki düşsel bir aşksa Düşen ne kar tanesidir Ne yağmur uçkurukluğu.... Uçurtma üzerinde bir çocuk ezgisi Gelip giden kim var Tesbih tanesinde eller Ninemin kokusu Hasret türküleri Gidilecek her saniyenin hükmü Varılacak sarmalların Bir endişesi yok mu ? Hayati her dem Her kan kokusu Dişlerimden örtük Çürük elma tadında Ellerimi sardım Kitap çukurunda buldum Halvetsiz bir işkenceden Delirmiş bir ademsizlik Yokluk bir bütün boşluk Aşk heyulası işte Dilberin dut yediği çağda Bülbül aşkı unuturmuş Şubat ayı Yağan durmaz Doğan ölmez derdi dedem Çiğnerdi iki dudak arasında Kalemini Öperdi dudaklarını ince bir dua Sevgiliye mektup hükmünde Bir destan okurdu Dillendirirdi Öğütsel nağmeden Karanlık geceden gelen Ay üzerinde yazılı Hüsnün levhası Aşka mektup imiş Sazıma ortak eyledim Deyişlerini annem Gezdiğim şu alın terinden Nefsim kadar kimseden korkmadım Yusuf hükmünde aşkı hissederken Bir sıcak somun ekmek Bir bardak çaya Hediye eyledim gençliğimi Saniyeleri ödemek lazım Her gün bize hediye bırakan Ve nabız nabız yoklayan Bir yaradana ! Harici bir rüzgar gelse de Beyhude ak saçlarımı okşasa Sensizlik bana bir-dem ursa Gökten siyah bir ipek kumaş Elimden tüylü oyuncaklar çıksa Ah nerede o tadı şekerin ? Gözlerine neden bakayım Sende görmüyorsam o tatlı baharı Tebessüm sana Masumiyet bana Elimizde akordion Çiçekler ve susamlı simit Önümde aşkın en duru hali Keyfime diyecek yok Hazar gölünde yıkık virane evler İçinde şen mutlu aileler Elimde sen Türkümde sen Yağmurla çalışan Tren katarında pencerede sen Gidiyoruz alev topu ağzında Eriyoruz zamanın en güzel çağında Ama durdurak bilmeden seni çağladığımda Dilime düşer bir nefes Bir dem sürer kıta kıta Ah sevgili Senin adını duyunca Ferhat korkar oldu Şirine olan aşkından Öyle sevda yüklü dağları delmek değilmiş marifet Marifet o dağlarda senle çiçeklenmek imiş Ben senle çiçeklendim Senle biçemlendim Şiirimi örseledi kaşların Şiirime renk verdi gözlerin Sonra mı ? Sonrası iyilik güzellik değil Cemal !!! Sonrası hep sevdadan hasrete Hasretten vuslata bir gün Gidenler ıslık mı çalar ? Gidenler gözyaşı vurur duvarlara Gidenler neredeler ? İzlerini örerken Ağır aksak giderken Elimde bastondan bir nihavent türkü Saniyeleri ödedik diyebilmek ! Sarıldığım zaman salıncak çocukluğuna Gidiyoruz işte der gibi Ellerim ellerine değince Zincir zincir Velhasılı sevgili 96 kışında elimden tutan o sen miydin ? Yoksa sen miydin kalemimi yazan Kaderimi senle iliştirip Mektuplaşarak gönlümde Şöyle katmer katmer Dağ dağalı bir kadifelikten Entarini sen mi diktin ? En güzel zamanımsın benim sen Ceylanlara sarılıp uyuyorum Yıldızlara sen derken Gözlerimi güneşle perdeliyorsun Sonrası yaprak gibi işte Şu kapıdan içeri girince Yeşeriyor erlik duygularım |
:::::Her daim güzel şiir, yazmalı Şair
:::::::Tebrik ediyorum,Değerli ÜSTADIM
:::::Duygularınız bereketli
:::::::Sözleriniz hakikatli
:::::::::Dostlarınız muhabbetli
:::::::::::Olur İNŞALLAH
=======SELAM VE DUA İLE