Asıyorum yüreğimi
Sonu hazin biten...
Hüzünlü... Yitirilmiş bir sevda masalıydı... Hepsi bu... Kalemimi susturan... Yüreğimi susturan... Sitem dolu bir sondu... Ve öyle de oldu... Sitem dolu bir son... ---- Geriye sadece bir kaç satır arasındaki düşlerim kaldı... Yapayalnız... Çaresiz... Ve bir o kadarda kırgın olan düşlerim... Ürperiyordu... Üşüyordu... Gözlerimden akan damlalar, ıslatıyordu yüreğimi... Yorgundu... Yaralıydı yüreğim... Kanadıkça kanıyor, geceyi gündüzü birbirine katıyordu... ---- Oysa ki; Kaç kere yenik düşmüştü sevdalara bu yürek... Kaç kere... Ama her seferinde acılarına tuz basıp, yeniden canlanırdı... Yeniden hayata dönerdi... Nasıl bir sevdaya tutulmuştu ki... Nasıl bir sevdaya... Böyle susuverdi... ---- Artık asıyorum bu yüreğimi, son sevdasının çıkmazındayken... Asıyorum yüreğimi, sensizliği dibine kadar yaşıyorken... Ve asıyorum bu yüreğimi, ölüm onun için tek çareyken... Asıyorum bu yüreği... Asıyorum... Yazan : Recep Hamza |