Benim mağrur kalemim
Bu nasıl acıymış bilemedim yar.
Seninle bir ömür hayalime eremedim yar. Sana sarılmalara hiç doyamadım ki yar. İçerlerim kor oldu da yandı, Sen bilemedin. Şu yanık sesim sızlandı da durdu, Sen duyamadın. Kalemim hıçkırıklarla ağladı, Sen bir türlü hissedemedin. Gözyaşlarıma boğuldum ikimizin yerine. Sen sadece sustun. Sadece sustun yar... Bilmesin hiç kimse ben niye hastayım. Kalemime sorsun herkes, ben neden böyle yastayım. En derininden ahlar çekiyorsa benim mağrur kalemim. Bilesin ki, benim özlemim sana hediyem olsun yar. Hediyem olsun. Ey benim mağrur kalemim. Dostlukları yaz, sadık dostlukları. Sadece iyi günde değil, dar günde el uzatıp gönül alanları yaz. Uzakta olsada arayıp, dost selamı alanları yaz. Sevgiyi yaz, Aşkı yaz. Ama gerçek olanlarını. Üç beş günlük değil, ömürlük sevdaları yaz. Karşılıksız aşkları için, gül gibi solanları yaz. Ve bir içimlik değil, yüreklerde ömürlük olanları yaz. Benim mağrur kalemim. Neden kaşların çatık, yüzün hep asık. Neden böylesine yorgun, canın böylesine sıkkın. Kaç kere sana sitemde bulundum. Aşkı yaz, Aşkı anlat diye. Ancak o zaman yaralarını sarar, melhem olursun kendine. Aşktır her derde deva. Sende biliyorsun. Benim mağrur kalemim. Üzme kendini artık. Aşka sarıl. Can olsun kalbine... Yazan : Recep Hamza |
Yüreğine emeğine sağlık
______________________________Selamlar