Narin çiçeğim
Yaralı bir gülüş,
yarım suratla kısık bir bakış, yokluğunda içimdeki kuru sancılarımı anlatmaya yeterdi sanırım. Gittiğine hiç inanmamıştım. Gittiğine inansaydım bile Dönmeni beklerdim... Dönmeni... Ne çok acıttın içimi, farkında bile değilsin belki... Karanlık gecelerden, çıkmaz sokaklara uyanırken ben... Geceler boyu düşlerimde, seninle sevişmek yerine savaşırken buldum kendimi... Bir kırsaydım dallarını, kökünden kururdun ya... Oysa amacım senin dallarını kırmak değil sana el uzatıp hayat olmaktı... Hayatım olmandı... Sen benim Narin Çiçeğim... Ben sana hiç kıyamam ki... Kıyamam... Dedim ya... Gittiğine inansam, dönmeni beklerdim. Sen benden hiç gitmedin ki... Gidemezsin de.... Gidemezsin diyorsam, yüreğinde özüm var biliyorum... Can özüm... Tıpkı yüreğimde özün olduğu gibi... Dinle istersen kalbimin atışlarını, ritminden anlarsın, bu ömrün sana adanmışlığını... Bilmem farkındamısın ama dudaklarında izim var... Tenime dokunduğunda yükselen ateşinden yap merhemini... Sür dudaklarına sür şifa niyetine... Bin derde devadır aşk ateşi... Senden, Benden, Bizden... Son yolculuğuma kadar hep seni seveceğim ben. Narin çiçeğim... Hayat geç kalanları affetmezmiş... Biz hiç geç kalmadık ki birbirimize... Seven insan ne unutabilirmiş, ne de vazgeçebilirmiş... Hasret kalmış olsamda yüreği güzelime.. Asla unutmadım, asla vazgeçmedim, vazgeçmem... Yolu doğruluk olanın, yüküde ağır olurmuş. Benim yolum doğruluk yolu, yükümde ağır olacak haliyle... İçimi sızlatan şey tek kelimeyle ÖZLEDİM... Söyleyeceklerim bu kadar KISA ve DERİN... Yüreği güzelim... Özledim seni ben çok özledim.. NARİN ÇİÇEĞİM... Yazan: Recep Hamza |