Acı hayat
Ey aşkı bir armağan gibi sunan hayat.
Sen koydun bu güzelliği, bu kalbin içine. Sakın ayrılığa bırakma beni. Ölüm bir gün bu bedende, nasılsa sürecek hükmünü. Titrek bir mum alevi gibi hislerim, tedirginim. Bak, göç ediyor bütün kuşlarda diyarımdan. Geride kalmanın cezasını çekiyorum galiba. Biliyor musun? Hoyratlık değil de, küçük dokunuşların yakıyor canımı. Büyük kalabalıklarda bile sensizken yalnızım. Sevgilim, oysa bütün kelimelerimi, mazlumların o masum rüyalarından seçmiştim ben. Düşünmedim hiçbir zaman yokluğunu. Sensizliği hiç düşünmedim. Ve hep içimdeki güzellikleri serdim ayaklarının altına. Belki de bundandır kabullenemeyişim. Kim bilir belki de, bundandır derin yaslar çekişim. Gözlerimden damla damla dökülsende, biliyorsun ki ikinci bir kalbimiz yok. Sevgilim, hangi acıyla yaprak dökersek dökelim. İnsan kendini seveceği, bir dünya buluyormuş kendine. Sadece zaman, biliyorum herşey geçecek. Acıları yaşatan bu hayat. Elbette iyi olabilmek için bizede bir şans verecek. Yazan Recep Hamza |