sessiz film 2
dedim ya olsan baştan severdin
kimbilir... merakla beklenen o sahne görülürdü hani tozla kaplı yüzüme değince avuçların gözden damlayan yaş, yanaktan silinirdi gönül koltuğundan acılar kalkar heyecanlar umuda alkış tutardı protokolü oluşturan özlemlere ceket ilikletip gişe rekoru kırdık diye sevince boğulurduk... kafama takıldı... film karakterleri neden birbirine aşık oluyorlar büyük kavgalardan aşk, aşktan kavga çıkarırken kovalamaca olsa bile belirginler senaristlerin bu oyununu kurabilir miyiz ki yönetmen koltuğuna oturtarak aşkı bize maharetini göstermesini sağlar mıyız bilmem... oscarlık olmamıza gerek yok en iyi aşk sahnesini biz çekelim sette başlayan, film arkasında devam etsin ne olacak ki... hatta bir kaç çocuk yapıp mutlu aile rolü oynayalım baştan sarpa sarmasın, sonradan ters gitsin işler ama sonunda birimiz diğerini kurtaralım hem film bu ne olacak ki... offf... ne çok hayal kuruyorum... galiba raylara düşünce kafam fena çarptı duyduğuma göre... makinistin dikkati olmasa ölmüştüm keşke ölsem... şimdi içim hastane koridoru tüm yaraların geçtiği yol gibiyim çarpmayan makinistten, hayata tutundurmaya çalışan doktordan hatta patlamadı diye... ambulans aracının lastiğinden şikayetçiyim derken... yokluğunun seansında kendime sarıldım siyah ekranda boş akıyordu içim aslında sen yokken, film de yoktu anlayacağın hepsi uydurma... gariptir ki herkes yedi... ezoterik bir manyak gibi hissediyorum şimdi kirpiklerine üflerken nefeslerimi kurguladığım bu oyuna... az kalsın kendim de inancaktım. Hay Allah şiir bitti... |
gişe rekoru kırdık diye sevince boğulurduk..."
Çok farklı bir uslu da yazılmış güzel şiirinizi beğenerek okudum...tebrikler şairim...