sakız ağacına söylenen şiirlerdi
eskihisar kıyılarında mavi kayıklara
bir göç kentiydi herkes kendine yabancı
gebze yağmurlu bir akşamda serenatlı
eskihisar kayıkları geç kaldık eski sevdalara

şehir ortasında menzil külliyesi
çoban mustafa paşa
yolcular geçer avlulardan
her giden göçmen kanatlı
kül rengi güvercinler konar yalnızlığına
şadırvanlarda akıp giden zaman billuri su
eskihisar kayıkları geç kaldık eski sevdalara


çiçek desenli kalemişli pencere anlat şiir kanatlı güzelliğini
kim farkedecek çoban mustafa paşa külliyesinin gizemini
zaman bir hız makinesi bu şehirde
tarihin altın varaklarında hoş seda koca sinanın sesi
yalnızlığım ah yalnızlığım avlularda işte sobeledim seni

mısır beylerbeyidir çoban mustafa paşa
sevdalinkalardan revaklı avluların pencerelerinde
rakseden bosnalı bir hüzün çoban mustafa paşa
boşnak bir hüzünle aşkla tutulur kanununin kızı hafsa sultana
bir akdeniz kalyonuyla açılmıştır rodosa
belgrat kalesinde çoban mustafa paşa
sevdalar yaşanıp bitti iki kapılı handa
eskihisar kayıkları geç kaldık eski sevdalara

ikinci abdülhamidin tuğrası ulu bir nida
görkemli minarelerinde ezan sesi
kufi yazılarda memluklu etkisi
kim bilecek bunları kim
tarih yaşayanları yazar ölüleri değil
zaman bir hız makinesidir bu şehide
herkes kendine yabancı
eskihisar kayıkları geç kaldık eski sevdalara

gebzede zaman
mihrap nişinde kufi bir levhadır
medrese bezemelerinde tavus kuşu motifi
bimarhanesinde kemerli kapılar durmadan açılıp kapanan
kütüphanesinde tefsir şerhleri usul ve furu
türbelerinde lacivert renk çiniler
yolcular geçiyor yolcular serenatlı yağmurlarla
eskihisar kayıkları geç kaldık eski sevdalara

avulalarda ulu ağaçlara vururken gün ışığı
çoban mustafa paşa külliyesi
bir ömür böyle aşkla geçti seninle
mistik bir hüzün içinde içimdeki semahane
gebzede zaman
mihrap nişinde kufi bir levhadır

nereye gidiyorsun ey içimin mistik yolcusu
eskihisar kayıkları geç kaldık eski sevdalara

Ömriye KARATAŞ
17.12.2018