bütün zamanların gülüşüçok ararken molozların içini çok ararken gecenin inzivalarını çok ararken yalanların altını örülmüş kökleri küflenmiş gülüşleri yağlı bitkiyi kuru bitkiyi cesedi bin kollu obur ahtapotu hokkabazı utanmasız kılıç oburunu bütün erdemlerden yıldızlı aynayı umutsuz bir vuruş gibi kalbinin kendini bitirdiği yansımasız ateş altında aynayı boşaltan talih bir yana bir kulis iççekişi kumda kefenlenmiş çakal rüyası çiğ etten bu maske köşelerde bulmuş rengini kötülüklerinin yeşilimsi tuzundan |
tanıdık yüzler sanki...
teşekkürler paylaştığınız için...
saygımla...