visladereye yuvarlanır sarı güneş suda kalplerden dikenli teller örülür bir ağaç yakalar rüzgarı saçından ama biz susabiliriz yine de gelip geçene bakarak sadece inanmak için bir söz ve saklanmak için bir ağıt dolanır parmak aralarından ve yine biz sorabiliriz ağır aksak haykırmadan ölüm de çok eskiden bir çocukmuş öyle mi? |