sonunda
bu oğlanlar
şakadan taşlıyor kurbağaları kurbağalar gerçekten ölüyor________erich fried kendimden uzakta olmak isterdim çok yakındayım yaklaşıyorum ipek ipliklerin yumağında kütüklerin kilit taşına karşı gelmemiş ne varsa hepsinden yakından yakına doğan gölge belirsiz mizacımın merkezinde ölü yaprak kadınların yere saçılmasıyla katılaşmış tutkunun burgacında kapıların yuvalarında kaynadığı görülen rüzgardan gün batısının ışığında bütün parlayan yarıklardan topraktaki hayattan ya da ve ölümdeki yüzden geçiyor hepsi ellerimden saçlardan ve dudaklardan ve nakaratın zaferi altında kulakların mavi paniği kurumuş acının büyük alanı içinde canlıdan çok ölüyüm ben susadım uyanıyorum bilinmeyen bir profil var adım adım giden şeylerin yüzümde kötü duran çerçevenin içinde bir iplik bir kusur ve her zaman hızlı yürüyen zamanın sıçrayışında o ki ışığın kuşattığı benim ışığım ufuk boyunca onun yüksek silueti kamburlaşmış omuzlar dar baş hariç ve bütün iç yükseklik onda olmayan benim boyum yüksekliğim benim kalbim benim çapım ve kimsenin görmediği sonsuz uçurumum karanlık havaların patikasında dolaşıyorum izi sürülmüş hayvanların bağırtılarından daha uzakta kurumuş şehitlik zaferlerinden daha uzakta başkalarının ve benim hayatımdan daha uzakta fazladan bir nota gözde bir hıçkırık daha kulakta duman içinde yitmiş kaderinin bütünü bir akşam tabakası gölgede bir sessizlik tanesi yansımalarını saklayan sahte bir ışık çıplak göğsün içinden orada benim düzlüğüm gökyüzünden akan ne varsa onunla başka biri olmak toprak hizasında |