su uyurdereye yuvarlanır sarı güneş suda dumanlardan halkalar örülür ve yürek durur sıçrayarak bir ağaç yakalar rüzgarı saçından sessizlik yerleşir geniş ovaya gecenin gökten indiği ipe bağlanmış eller ve yeşilimsi kırık alınlar ay sonrası kapanır ufuk yaklaşan adımların nöbetini tutar yankı arkadan tiz sesli bütün trenler geçer dağ homurdanır durur eskiliğin zıttı camlara damlamış bulut ölüleri ve beyazımsı bayırların tozları ve ekilmiş tarlalarda toprak dalgaları dereden yuvarlanır sarı ölmüş adam kurtulur akşamın taşınan tüm kapıları köşeye bırakıldığında kapanır dekorun perdeleri ve anahtar olarak kullanılan mavi ayça limanların yıldızı sokakta titretir şarkı söyleyeni şikayet eder ağaçlar |