KOKOREÇÇİKOKOREÇÇİ Mersinli misin dedi müşteri. Bir an durakladı kokoreççi, Söyleyemedi bir şey. Yoktu cevabı; Evet dedi yarım ağızla. Düşündü bir an, Değilim dedi sonra. Elazığlıymış; Gakkoşlar diyarından... Hiç görmemiş ama; Baba memleketiymiş. Erzurum’da doğmuş. Dadaşlar diyarı dedikleri; Hatırlamıyor bile. Üç yaşında gelmiş Mersin’e... Şaşkındı müşteri! Anlayamadı bir şey. Nereliydi kokoreççi? Çözemedi. Pişti iki porsiyon kokoreç; Otuz lira. Aldı parayı, geri verdi müşteriye. Yere atılırmış, Siftahıydı kokoreççinin, Akşam beşi gösterse de saatler... Şivesi yabancıydı bu şehre, Kılık kıyafeti de. Küçük bir örnekti o. Böyleydi yüzbinler bu şehirde. Kimi Urfalı tanıtır kendini, Kimi Şırnak’lı. Kimi Van der memleketine, Kimi Mardin. Bir de Suriyeli eklenmiş şimdilerde. Azınlıkta kalmış yörük, Yabancı kalmış öz diyarında. Yeni sahiplerine terketmiş Şehrin merkezini. Kaçmış gitmiş, Yeni mahalleler kurmuş. Sonra, oralar da uğramış istilaya. Dur denmezse eğer, Toroslar yeni yurtları olacak; Eskisi gibi... Merak ederim, Var mı Mersinli bu şehirde? Nasıl bir şey acaba? Mersinli olmak denen şey... Ömer Adar-2018 |