Heyecanlı Cam
hafif neşesi parmaklarında
düşüp ağırlığını bağırdığı ilk durak anons şalıyla kokusunu duyduğu yer ten ucunda taze heyecanlı camda ay da var ölüm aşağı yukarı uyuştururken duydunuz mu ilizyon sıcağını bağışlayıp hatırlatıyor benimle aynı rehaveti yutup yol aldığınız nihayet ne zaman son bulur bilmiyorum şimdi burada şimdi görmediklerinizi büküyorum hızlı bakıcı araladığı kapıdan dünya hali işte odanızdan öyle bir geçtim sonra merdivenleri biraz daha uzatarak ne ve ne için gülümsüyordu diyen içime daha bu iş ne kadar sürecek dedim katlayıp demini koydu cebine nefes nefese ikimiz yer değiştirip yaralı bir kuşu tamir etmek için kanat takma yarışına başladık gözlerini açıp kirpiklerini sildi gagasını uzatıp bana ne zamandır yaşıyorsun dedi gülümseyince kulakları düştü midasın işte kocaman duyuyorsun artık sesimi su ışıltılı yaprakların arasından geçip avucuna eğildiğinde içebilirsin beni bir kaç durak daha yarı uykulu su altı sesleriyle hislerimize duygu salan bermudanın kayıp notalarını duyduk ara sıra sarsıldıkça heyecanlı camda ay da var. |