TIRA DÖNDÜRDÜN BENİ
Esrarlı bakışların huzmesiyle süzerken,
Vira yaktın da döndün vira söndürdün beni; Umutla mazideki sıcaklığı sezerken, Yine yokuşa sürüp zora döndürdün beni. O güzel yüzündeki niyetini saklarken, Anlamlı bakışların kirpiğiyle oklarken, Sarhoş olurcasına aşk ve sevda koklarken, Kendimden geçtim ahu zara döndürdün beni. Kendimi uzak tutup, yasaklıyordum güya, Neden mah cemaline çekip geçmişten boya? Bu masum yüreğimi koyup da kaynar suya, Sanki benzin dökerek, hara döndürdün beni. Daha iflah olur mu içimde artan sızım, Yeniden doğdu derken kayıverdi yıldızım, Nasıl düşecek şimdi tazelediğin hızım? Sarılıp da sevmeden nara döndürdün beni. O kor gibi sıcağın etkisiyle şaşarken, Bir umuda kapılıp, kucak açıp koşarken, Ateşine düşüp de alevinle yaşarken, Ocağında eriyen bora döndürdün beni. Kalbindeki o güzel rengin düşende yüze, Kaç defa ilkbahara doymadan döndük güze? Adım atayım derken umut verdiğin düze, İki mevsim yaşayan kıra döndürdün beni. Yeniden vurdu gitti bitmek bilmeyen hazan, Söyle nedir günahım ey kaynayıp da azan? Yılların anısını yükleyip kazan kazan, Taşınmaz yükün ile tıra döndürdün beni. |