Kadın Aşk'ı Öğretti
Kadın aşk’ı öğretti,
Lakin aşk ikiye ayrılırdı her zaman. Yaralarına çare olmak, ya da çaresizliğe tutunmak. Kadın çaresizliği gösterdi ama tutunmayı unuttu. Sevilmenin ne demek olduğunu bilmeden, Sevmenin acısını öğretti. Kadın gökyüzünü gösterdi, yıldızları ezberletti. Ama hiçbir zaman söylemedi, Yıldızların bir gün kayıp gideceğini. Aşk’ın yüreğine verdiği sıcaklığı, Bir gün gidince, yangına dönüşeceğini söylemeden gitti. Gözlerini özlediğim zaman gökyüzüne bak derdi. Yıldızların hepsine şiirlerimi bıraktım şimdi. Belki gözlerinde parlar bizim satırlarımız. Belki o zaman okursun şiirlerimi. Titreyen korkak sessimden dinle beni. Sevemediysen satırlarımı, Gözyaşlarımdan hatırla beni. Bu kirlenmiş dünyadan tutunmak sana, Tutup sarılmak, bırakmadan, bıkmadan. Yaralı ruhum özlemişken seni. Gözlerinde ki uçurum itekledi, içimde ki sevgiyi. Acım çoğalmış, iyileşmiyor. Dostlarım geçer diyor. Şiirlerim de kopuyor kıyametler. Sensizlik gibi soğuk içimde ki cesetler. Sen kadar az, karşıma çıkan mutluluk. Kadınım yetinmeyi öğretti. Uzaklardan, Sesini duyamadan. Kokusunu saramadan. Ellerini tutamadan. Saçlarını okşayamadan. Ben sende aşkı değil, imkânsızlığı öğrenmişim… 22.08.2018 03:38 |