senin değil-kıyamete de sahiptir doğaçekimser eylül güneşi ürkekliği kasveti b/ağlar iri bulutlar üstüne beklentinin yağmur durağı nemiyle gök gürlerdi insan eli değmiş iklime hınç birikintisi göz alan parlak ışığın içine çökerdi korku hisleri bir veda bu ! derdi annem yaz-güz’den ayrılıyor..evvel zaman nezdinde kederi katmerlendi yeşilin sellere tutundu aşkımız heyelanı sürgün yemeden sürüklendik sahipli yataklardan iradesiz istemler keyfiyeti- doğmamış ölüler nedeni doğasında üremiş insanın..delmek için yasağı hiç açılmıyor kulağın gizli odacığı anahtarı suç-ceza kavramı merci-in yetkilisi gözlerin kapasa da çevresel etkisiz yasalara bağışlamıyor toprak ana ’sürgün’ diyor ! ağırlaştırılmış mevsimler bataklığına... .. not; ilk defa yazdım içimde korkumsu şeylerle nostaljiyi.. bir sağdan bir soldan çakıyordu uzun boylu şimşekler..çatırtıydı göğün tavanından gelen ürkütücü kaba sesler..yalnızdım-(rahmetli) annem de geliyordu ara sıra korkma ! diye yanıma..konum atayım çapa tıp fakültesi karşısı ikâmeti mekân-zaman bugün ( 8 eylül cumartesi) henüz kuşluk vaktine varmadan..tarihi bir korkuydu adıma-yaşanan... .. |
Güzel düşüncelerin mahsülü olarak yazılan şiir övgüye layık...
Şiiriniz Mükemmel bir eser olmuş...
Kaleminize ve ŞİİRİNİZE coşkular sunarım…
........................................................................ Saygı ve selamlar..