Dün Gece
dün gece
bir şiirin ellerinden tutar gibi yürüdüm sokakların karanlığına aldırış etmeden açık bir yarayı yıldızlarla sararak aydınlattım elimde bir özlemin nasırlaşmış acısı daha şafak sökmemişti sıcak ekmek kokusu sarmıştı açlığımı ve sonra bir kenara atılmış üşümüş bir sancıydım ben ve bir serçenin söylediği türküye boyun eğmiştim serçenin kanadı kırıktı benimse umudum sanki bir çaresizliğin ortasında kalmış gibi ne tarafa gideceğimi bilmiyordum gittiğim tarafın uçurum mu yoksa özgürlük mü olduğunu da bilmiyordum hep senin olduğun tarafa yürüdüğümü düşünerek yürüyordum uçurumsa benin uçurumum özgürlükse senin özgürlüğün diyordum ve arkama bakmadan yürüyordum oysa içimde dolaşan bir yalnızlığın sesi vardı ağaç dallarına dolanmış kuşlarla dans etmiş ateşe üflemiş suya sarılmış bense gökyüzüne şiir okur gibi duruyordum karşısında ben bu hayatın sıratından geçtim sevdanın sıratından geçmek cennete gitmek kadar kolay sen kendini bende unutmuş dünyanın en güzel şiirisin dün gece seninle benim kalbimde savaşıyordum ibrahim dalkılıç 13Ağustos2018 02.45 İzmir |
şiir mükemmelin üzerinde
okurken okuyucusun yormayan
değerli bir paylaşım olmuş
kutlarım nice paylaşımlara