YOL D-İNLETİLERİsırt sırta verdiğinde acılar kırmızı siyaha döner renkler ve gökyüzünde amaçsızca döner sığırcıklar dolgun bir buluttan gözyaşı düşer dağlara kapımaysa beyaz bir tüy güneş mutluydu bu sabah incir ağacında ki serçe kadar minik ezgilerin şenlendirdiği vakitler nedense hep erken saatler de olur sonra kederli duvarların uğultusu sokaklara düştüğünde yalnızlık kokar şişkin kalabalıklar balkonlardan sarkar hüzün gölgesi sihri bozulur saatlerin kaçıp gitmek geçer aklımdan başka dünyalara başka yerlere dutlar ülkesinin mutlu kelebekleri gibi havalansam kuzey ve güney rüzgârlarının seviştiği uç noktalarda buluşsak senle susamışken susmazdım hiç devamlı gülüşürdük orman asmasının kucağında ölümden ayrılıktan bahsetmezdi galaksi çiçekleri bedenim bedenine eş olduğunda uyur uyanırdık ah! ruhlarımızın buluştuğu her seherde karışırdı kalplerimiz duru nehirlere …….. bi anlasan bi bilsen sevgili yol değirmenleri gibi tenha yıkık ölüyör artık şehr-i kalp hep mi hüzün şerbeti kaynatır bu gözler arsız çığlıklar dudağımda ismin doğar şafaklarda mevsimler geçiyor düş kapan akşamlarda senin şehirlerin hep mi kayıp neden ulaşılmaz yolların ay nasıl da kara bağlıyor perçeminin ucuna kıyı kırlangıçları uykuda yamaçlar puslu gecenin deliresi var şehrin üzerine… ayşe uçar 14.07.2018 |
incir ağacında ki serçe kadar
minik ezgilerin şenlendirdiği vakitler
nedense hep erken saatler de olur
sonra kederli duvarların uğultusu
sokaklara düştüğünde
Bu dizeler, sabahın huzurunu ve doğanın canlılığını betimliyor. Güneşin neşeli olduğu bir sabah, incir ağacındaki serçe kadar mutlu ve enerjik. Şair, küçük ezgilerin neşeyle doldurduğu bu vakitlerin genellikle erken saatlerde olduğuna işaret ediyor. Sağlıkla, huzurla dolu günler dilerim.
Saygılarımla.