VAKİT YOK ŞİİRLER SÖYLEMEYE
mor salkımlı sokaklarda
çisil çisil yağmurlar geçiyor üzerimizden dudakların şiire açılan bir pencere eğilip öpüyorum dudaklarını apansız ılık bir gözyaşı döküldü hazan defterlerine nevbahar oldu mevsim bir lale bahçesiydi seni yaşamak kandillerin önüne düşerdi kelebekler titrerdi mum alevi sevginin karşısında güz taraçalarında cezayir menekşelerine su verelim çıkalım mor dumanlı dağlara ardımızda bıraktığımız isimsiz köyleri unutalım daha bir sevelim yılkıları doruklarda atom çağında daha bir sevelim sakura çiçekli baharları gururlu yaralar gizliden gizliye kanar saklarım yaramı gecelerin koynunda başaklar boy verdi tebessümün başım üstüne ninemin eski bir duası gibi çıkıp geldin işte toprağı buğdayı başağı severdi onlar gül kandillerinde söylenirken ilahiler nasıl anlatmalı bunları şimdi atom çağında kirlenmiş şehirlerin küflü kasalarla dolu pazarlarında insanlığı satıyorlar ulufe cüzdanları şişkin reklam afişlerinde insanlık ölü veya diri aranıyor ilanı vakit yok alnımın kara yazgısını temizlemeye vakit yok şiirler söylemeye mor salkımlı sokaklarda çisil çisil yağmurlar geçiyor üzerimizden dudakların şiire açılan bir pencere eğilip öpüyorum dudaklarını apansız Ömriye KARATAŞ 29.06.2018 |