SÂDIK KAL AHDE
Unutmayın, sabrında var sınırı
Korkarım ki, kaza çıkar elimden. Çekinmeden, her doğruyu söyledim Ne çektiysem çektim, kendi dilimden. Dikkatli ol, işi bırakma bahse Bâzı insanlara var, sahte mi sahte? Her zaman, zeminde; sadık kal ahde Gel ayrılma n’olur, aklıselimden! İsterim ki bütün, insanlar gülsün Öksüzün, mazlûmun; gözyaşın silsin El elin durumun, nereden bilsin Kimseler anlamaz, benim hâlimden. Ümmetin hâlini, n’olur sen de gör! Meşrep, hizip… Derken; her biri bir tür Kalp mühürlü, kulak sağır, gözler kör Ayrılasım geldi, kendi ilimden. Kaderin güzelse, gülen tâlihse Girme kimselerle, çift yönlü bahse Îmanın “sahih”se, amel “sâlih”se Hiçbir zaman, korkulur mu ölümden…? 31/05/’18 Hanifi KARA |